menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hayal değil, gerçek!

59 16
11.04.2025

Montesquieu, bundan tam 377 yıl önce şunları yazmıştı: “Hükümdar sarayında kapalı yaşıyorsa içindeki şehvet ortamından, kendisini orada tutan herkesi paniğe sevk etmeden çıkamaz. Kendisinin ve gücünün başkalarının eline geçmesine ise dayanamaz. Öyleyse hükümdar nadiren şahsen savaşır ve komutanları olmadan savaşmaya cesaret edemez.”*

Bir yandan da yasaların gücünü elinde tutan bu hükümdarlar, sözüm ona halkın refahı ve huzuru için çalıştıklarını söyler dururlar.

Gelin görün ki halkın kendilerine verdiği yetkiyi kullanarak böylesi söylem geliştirenler, aslında kurdukları otoriter rejimde korku iklimi yaratarak zamanın çarkını kendilerine doğru döndürmeye çalışmaktadırlar. Orada yağma vardır, hukuksuzluk vardır, çürüme vardır, kayırmacılık vardır.

İktidar sahipleri adeta “Utangaç, cahil, korkak halklara, fazla sayıda kanun gerekmez” diyerek siyasal güçlerini, kendi çıkarları ve avanelerine dönük kullanırlar.

Bu gibi bir yönetim, geniş kitleleri yozlaştırıp sindirmeyi hedefler. Evet, dertleri “palyatif toplum” yaratmaktır. Adeta değersizleştirir her şeyi. Rejim, elinde tuttuğu, güdümlü kıldığı tüm “araç”ları kullanarak, kitleleri duyarsızlaştırıp her türlü acıyı, yoksunluğu kanıksamaya mecbur........

© Cumhuriyet