Öncelikle, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bir türlü çözemediği hükümet ve istikrar krizi giderek büyüyor. Bunun yanı sıra, eski cumhurbaşkanlarından Nicolas Sarkozy’nin geçmişteki seçim kampanyası için dönemin Libya lideri Muammer Kaddafi’den yasa dışı fon aldığı kanıtlanarak 5 yıl hapis cezasına çarptırılması ve son olarak yaşanan büyük müze soygunu, Élysée Sarayı’nı fazlasıyla yıpratmış görünüyor.

Buna bir de ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Gazze’nin gelişimiyle ilgili Mısır’da düzenlenen zirvede tokalaşmaları eklendi. Ancak bu tokalaşma kısa sürede 26 saniyelik bir bilek güreşine dönüştü. Bu ilginç sahne, Parisliler’in “Fransız kalamadığı”, yani tepkisiz olamadığı bir gündem yaratmış, sosyal medyada da yoğun şekilde tartışılmıştı.

Ancak bence asıl “asrın skandalı” olarak nitelendirilen olay, dünyanın en itibarlı ve en sıkı korunan müzesi olan Paris’teki ''Louvre Müzesi’nin yalnızca 3 dakika 52 saniyede soyulması'' oldu. Bu durum ülke için tam anlamıyla bir utanç kaynağıydı ve Fransa için kara leke olarak değerlendirildi.

Düşünün, dört hırsız gün ışığında, müzenin açılışının hemen ardından içeri girdi. Soygunun hedefi, müzenin en değerli “Fransız Taç Mücevherleri” koleksiyonunun sergilendiği ''Galerie d’Apollon'' salonuydu. Hırsızlar, yükleme-taşıma (monte-meuble) için kullanılan vinçli bir kamyon aracılığıyla müzenin Seine Nehri cephesindeki balkona çıkarak camı kestiler ve içeri rahatlıkla girdiler.

Çalınan değerler arasında Kraliçe Eugénie’ye ait taç da bulunuyordu. Açıklamaya göre çalınan 9 parçadan ikisi - biri Kraliçenin tacıydı- kaçış sırasında düşmüş ve zarar görmüştü. En tuhafı, soyguncuların çaldıkları eşyaları motosiklet veya scooter ile rahatlıkla kaçırabilmesiydi. Güvenlik zaafı araştırılırken, bazı koleksiyon........

© CNN Türk