Hiç şüphesiz, hızlı bir tempoda ve belirsizlik ikliminin hakimiyetinde yaşadığımız 2025 yılı için de yukarıdaki değerlendirme geçerliliğini koruyor. Yılın son çeyreğine girerken yaşanan güncel eko-politik gelişmeleri takip eden başlıklarda toplamak gerekiyor:

ABD’de, federal hükümetin geçici kapanması sendromu, 2019 yılından bu yana ilk kez tekrar devreye giriyor. Kamu finansmanı kaynağı olan bütçe kalemleri üzerinde siyasi mutabakat sağlanamadığı için ortaya çıkan bu olağandışı durumun küresel etkileri de gündeme geliyor. Altın fiyatları üzerinde görülen yükseltici etkinin yanısıra, dolar üzerinde baskı ortaya çıkıyor.

Her ne kadar, Fitch ve S&P derecelendirme kuruluşu analizlerinde; kısa vadeli bir olumsuz etkiye işaret etmeseler de, dünyanın bu en büyük ve rezerv para sahibi ekonomisi için güven ve belirsizlik faktörlerinin yeniden değerlendirileceği tespitini paylaşıyorlar. Önemli bir risk kaynağı olarak ortaya çıkan; “kapanma yüzünden ekonomik verilerin hesaplanmasında olası gecikme” faktörünü de, beklenen 29 Ekim FED toplantısı bakımından takip etmek gerekiyor.

Ülkemizin dış ticaret performans ve yetkinliğinin güncel durumunu, TÜİK ve Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan Ağustos ayı verilerinden izlemek gerekiyor. Aylık bazda gerileme görülmesine karşın, dış ticaretimizde sekiz ay sonunda verilen açık 60 milyar dolara ulaşıyor. Üstelik, ihracatın ithalatı karşılama........

© CNN Türk