menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çip-Nadir Mineral-Soya Zinciri(mi)?.

12 0
previous day

Dünya zenginliklerinin paylaşım kavgası ve kaynaklara sahip olma mücadelesinin insanlık tarihinin başlangıcı ile eş zamanlı geliştiği biliniyor. İnsanlık tarihi, bir yönü ile; “kıt kaynakların paylaşım savaşları” olarak ortaya çıkıyor. Benzer bir okuma çerçevesinde toplumlar; “sahip olanlar ve olmayanlar-haves and have nots” başlıkları altında iki farklı zümrede sınıflandırılıyor. Ulusal ticaret dinamiklerinin 16.Yüzyıl sonrasında uluslararası ticaret düzeyine taşınması ile birlikte Ticaret Savaşları kavramının gelişeceği vasat olgunlaşıyor. İlk dönemlerin; Korumacılık / Altın Biriktirme ve Dış Ticaret Fazlası Verme/ Rekabetçi Üstünlük Kurma (önce “Mutlak-Smith”,daha sonra, “Karşılaştırmalı-Ricardo” olmak üzere) formüle edilen ana öncelikleri ise Merkantilist Yaklaşım şemsiyesi altına toplanıyor. Zaman içerisinde yaklaşım ve teoriler değişmekle birlikte görece modern güncel dinamiklerin ana mayası olan küresel rekabet mücadeleleri - ticaret savaşları varlığını sürdürüyor.

Bugün yaşadığımız güncel ticaret savaşlarının fikir babası olarak karşımıza Amerikalı meslekdaşımız Prof.Dr. Peter Navarro çıkıyor. İkibinli yılların başından intibaren Çin’i doğrudan hedef alan yayın ve görüşleri ile dikkat çeken Navarro, Steve Bannon kanalı ile yakınlaştığı Donald Trump’ı daha başkanlık öncesinde etkilemeyi başarıyor. Politikada pragmatik duruşa yakın Trump’ın, kendi “işine gelen taraflarıyla” bu süreci ve gümrük vergisi aracını kullandığı gerçeğini teslim etmek gerekiyor. Nitekim, Trump uğruna, Kongre ile işbirliği yapmadığı için “hapis yatan” Navarro’nun,47. dönemde, bu kez “kızağa çekildiği” görülüyor. Son dönemde, Hazine Bakanı Steve Bessent ön plana çık(arıl)mış bulunuyor. Gene de, tanıdığımız kişiliği ile Navarro, şahin tonu ve kategorik yapılanması keskin açıklamalarını sürdürmekten geri durmuyor; en son beyanını, en yüksek gümrük tarifesine tabi tutulan Hindistan ile ilgili vermiş bulunuyor.

Başta “yetki sahipliği” olmak üzere, yaşanan ticaret savaşları bakımından pek çok tartışmalı nokta bulunuyor. Aslında tamamen teknik ve matematik temelli olması gereken bir araç ve mekanizmanın, ben-merkezcil bir yaklaşım ve tasavvurla yönetildiği; karşılıklı müzakere esasının, yerini; bildirme/dikte etme pratiğine bıraktığı izleniyor. Bu yönüyle küresel ticaret ve eko-politik gidişatta “belirsizlik” risk ve derinliği daha da fazla artıyor.

Trump’ın ilk........

© CNN Türk