menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Her zaman barış için....

17 10
17.07.2025

Geçtiğimiz günlerde sembolik bir törenle, uzun yıllardır barış adına umut edilen önemli bir adım atıldı: PKK silah bıraktı. Bu toprakların yorgun bir tarihi var. Bu, yitip giden canların, çatışmaların, ertelenmiş yüzleşmelerin, adaletsizliğin ve parçalanmış hafızaların tarihi. Resmî tarih, acıları yok sayarak ilerlemek ister. Ama biz biliriz ki barış, üstü örtülü niyet cümleleriyle değil; yüzleşerek, tanıyarak ve kabul ederek kurulur. Her kuşak kendi acısıyla sınandı, her nesil barışı özleyerek büyüdü. Bugün barış yeniden konuşulabiliyorsa, bu; can verenlerin, onların acısıyla geride kalanların ve barışa ömür verenlerin sayesinde. Süleymaniye’deki töreni, PKK’nın iktidarla müzakeresinin bir ara durağı olarak görebiliriz. Aralanan kapıdan giren umudun esintisi, barışın sesini hâlâ zindanlardan, meydanlardan ve dağdan getiriyor.

Dün yapılan açıklamada, “Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmazsa demokratik siyasetin önü açılmaz ve yeni kriz noktaları oluşur,” dendi. Dünyadaki örnek barış süreçlerinin tersine, bu kez müzakere ve uzlaşının ardından değil; en baştan silahların bırakılmasıyla gelişen bir süreç yaşanıyor. İlk somut adım, çağrıyı yapan iktidar ortağının övünçle sahiplendiği milliyetçi ve ayrımcı geçmişi sorgulanmaksızın, yıllarca ötelenen Kürtlerden geliyor. Bir kez daha iktidarın samimiyeti sınanacak. Biraz da iktidar cephesinin soyut turumu nedeniyle, anlaşılması güç bir coşkuyla karşılanıyor bu muğlak çağrı. Oysa Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu, DEM Parti ve PKK ile yan yana gelmekle kriminalize edilmiş, Kürtlerden alınan yüksek oy oranı bile suç sayılmıştı. Yerel seçimde “kent uzlaşısı” nedeniyle her gün belediye başkanları, bürokratlar hapse atılırken, CHP doğrudan yok edilmek üzere hedefteyken, demokrasi en........

© Birgün