Çayda da fındıkta da kazanan piyasa
2025 üretim sezonu, iklim krizinin tarımsal üretim üzerindeki yıkıcı etkilerinin en görünür olduğu yıllardan biri oluyor. Ülke genelinde don ve kuraklık peş peşe yaşandı; yaz ayları itibariyle sofralara kayısı, kiraz koymak imkansız hale geldi.
İşin üretici ayağında da tablo vahim. Enflasyonun ve yaşam maliyetlerindeki artışın ezici baskısına rağmen, bu yıl da birçok üründe alım fiyatları maliyetin altında açıklandı. Örneğin çay üreticisi aylardır “zordayız” diye haykırıyor. ÇAYKUR’un kontenjan kısıtlamaları ve özel sektörün düşük fiyat politikaları arasında sıkışmış durumda. Ürününü ÇAYKUR’a satamayan üretici, özel sektörün 17-19 TL bandına gerileyen fiyatlarına mahkum. Düşük alım fiyatları açıklanan örnekler çoğaltılabilir. Bir de bunların yanında nisan ayındaki dondan etkilenen yaş sebze meyve var ki, burada yaşanan krizin bedeli sofralardaki yoklukla kendini gösteriyor.
Öte yandan fındıkta ise maliyetin üstünde bir fiyat açıklandı. Ancak bu, fiyatın adil olduğu anlamına gelmiyor; insanca yaşam payı yine yok sayıldı. ÇİFTÇİ-SEN’in hesaplamasına göre iklim koşulları, külleme ve kokarcanın etkileri dahil edildiğinde 1 kg fındığın ortalama maliyeti 180 TL. Üreticinin üretimde kalabilmesi için maliyetin üzerine en az % kâr payı ve % insanca yaşam payı eklenmesi gerekiyor. Bu da 2025 sezonu için en az 280 TL/kg alım fiyatı demek.
∗∗∗
........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d