Pragmatizm; Mourinho, Osimhen, Duran ve Orkun’u zorunlu kılıyor
Pragmatizm, tüm eylem ve bilgilerin sağladığı fayda açısından değerlendirilmesi gerektiğini öne süren felsefi akımdır. Uygulamacılık ve faydacılık adıyla da bilinir.
Pragmatizm; gerçeğe ve eyleme yönelik pratik sonuç ilişkilerine dönük düşünme temelleri üzerine kurulu bir felsefi akımdır. Ayrıca doğruluğu ve gerçekliği tek yanlı olarak, yalnızca eylemlerin sonuçları ile değerlendiren ve onlara yalnızca sağladığı ‘fayda’ açısından bakan akımdır.
Pragmatizme göre gerçeklik ve doğruluk insanın bakış açısından, kanaatlerinden, dolayısıyla da eylemlerinden bağımsız değildir. Bundan dolayı, gerçeklik, doğruluk ve insan eylemlerinin sonuçları, sağladığı başarı ve yararlarla değerlendirilir. Bunlara göre, eylemin sonucunda yarar varsa, eylem ahlakidir. Bir eylem herkese birden yarar sağlayamayacağı için, yani herkesin çıkarına uymayacağı için, pragmatizmde evrensel ahlak yasası yoktur.
Ben, ülkedeki tüm futbola yönelik yönetim ve saha uygulamalarındaki farklılıkları, faydacılık ve evrensel ahlak yasasını baypas etmesi üzerinden değerlendiriyorum. Pragmatizmde önemli olan öz değil biçim olmasından dolayı ve olayların teorik akışı önemsiz olmasıyla mutlak olan daima pratik başarının kabul edilmesi bizim futbol içerik anlayışına çok uygun gelmektedir. Yani hedef skordur ve rakamlardır.
Futbolun ülkedeki uygulama şeklinden, kurumsal bir yapının ve merkeziyete dayalı bir organizma kurgusunun, belirli disiplinlerle yönetilerek istenilen sonuca hizmet edecek içeriğe sahip olmaması, bu yapı içindeki tanımlarla uyumunu net ortaya koymaktadır.
O zaman ortaya, kısa dönemler içinde elde edilmesi gereken........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden