Yeşil Kuşak’tan BOP’a: Fuller’den Barrack’a | Siyasal İslamcılara biçilen roller aynı
ABD’nin İsrail ile birlikte hayata geçirmeye çalıştığı kanlı dönüşüm şimdiden Ortadoğu’da kalıcı sonuçlar üretmeye başladı. Filistin, Lübnan, Suriye silah zoruyla dizayn edilirken tüm bölgede taşlar yeniden diziliyor. Ömrünü uzatmak için Trump politikalarına sarılan siyasal İslamcı rejim ise bir taraftan bu dönüşüme omuz verirken diğer taraftan da ortaya çıkan sonuçları “beka” sorunu olarak pazarlamanın gayretinde.
ABD ve İsrail’in kendi çıkarları perspektifinde dönüştürmek için harekete geçtiği Ortadoğu’da AKP de ömrünü uzatma hedefiyle Trump politikalarına sarılmış durumda. Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanlığını yapan, 7 Ekim sonrasının mıntıka temizliğini yapan siyasal İslamcı iktidar efelense de kendisine biçilen çemberin dışına taşacak cürette değil. MİT Başkanı İbrahim Kalın parti turuna çıkarken Dışişleri Bakanı Hakan Fidan gerekirse Suriye’ye müdahale edeceklerini açıklayarak SDG başta olmak üzere bu ülkedeki gruplara gözdağı verdi. Erdoğan da bir taraftan “Türk, Kürt, Arap ittifakı” ile yeni Ortadoğu’da yer kapmaya çalışırken diğer taraftan da iktidar bileşenleriyle birlikte ağız birliğiyle ülkenin karşı karşıya olduğu tehlikelerden bahsediyor. Erdoğan ABD Elçisi Tom Barrack’ın Osmanlı güzellemesi sonrasında Kürt, Türk ve Arap ittifakından dem vurdu.
Suriye ve Ortadoğu gerçekleştirilmeye çalışılan dizayn siyasal İslamcılarla emperyalizm arasındaki tarihsel bağı bir kez daha gözler önüne serdi. Yeşil Kuşak’tan Ilımlı İslamcılığa uzanan hatta Amerikan emperyalizminin İslamcılara biçtiği roller biçim değiştirse de özü aynı kalarak bugünlere evirildi. Türkiye’nin adım adım siyasal İslamcı aktörler üzerinden ABD’nin politikalarına uyumlu hale getirilmesi birden bire olmadı. Ülkenin laik ve ilerici tüm değerlerinden arındırılarak, Ortadoğu’da bir “ılımlı İslamcı” merkez olarak konumlandırılmasının tarihsel bir geçmişi var.
Bugünlere gelinen süreç ABD’nin Sovyetlere karşı geliştirdiği Yeşil Kuşak projesine dayanır. Projenin mimarı 1977-81 yılları arasında başkanlık yapan Jimmy Carter’ın ulusal güvenlik danışmanı Zbigniev Brzezinski. Sovyetler’i çevreleme stratejisi olan Yeşil Kuşak projesi ile İran’dan Türkiye’ye, Afganistan’dan Pakistan ve Körfez ülkelerine bütün her yerdeki İslamcılar sistematik olarak desteklendi. Komünist tehlikeye karşı İslamcılık kalkan olarak kullanıldı. CIA bölgede “Mücahitler” olarak adlandırdığı ve SSCB'ye karşı direniş gösteren çok sayıda silahlı dini örgüte para, istihbarat ve silah yardımı yaptı ve uluslararası medyada bu grupları “özgürlük savaşçıları” olarak........
© Birgün
