“Günler ağır...”
Nazım Hikmet’in “Günler ağır/günler ölüm haberleriyle geliyor” dizeleriyle başlayan öfkeli, kederli olduğu kadar direnme kararlığıyla da dolu konuşmaları unutmadım. Gençliğimizdi. Artık genç değiliz ama ondan kalan duygu hiç eksilmedi ve şimdi de tastamam bu: Öfkeli, kederli ve direnmeye kararlı.
Ülkeyi ve halkı teslim almaya çalışan, aldığı oylarla memleket ahalisinin üçte birini ancak temsil eden, uzun yıllar içinde devlet kurumlarının pek çoğunu ele geçirmekle kalmayıp, parti devlet haline gelen bir yapıyla karşı karşıyayız. Belki de denildiği gibi göstermelik seçimlerle göstermelik parlamentoyla yeni bir devlet düzenin kuruluşu tamamlanmak üzeredir.
Günler ağır değil yalnızca günler sayılı da!12 Mart 1971 askeri muhtırasında lise,12 Eylül 1980 askeri darbesinde üniversite öğrencisiydim. Denizler’in idamına, Mahirler’in katledilmesine, devrimcilerin öldürülmesine, kıyımlara, katliamlara tanık olan bir kuşaktan geliyorum.1940 Toplumcu Şiir Kuşağına “Acılı Kuşak” denildiği gibi, Attila İlhan da “Fedailer Mangası” diyecektir, 68 ve 78 kuşaklarına da ‘yaralı kuşak’ denilse yeridir, az gelir.
Şimdi acılı, yaralı, kahırlı, her neyse, kuşakların yaşadıkları, çektikleri, bugüne nasıl geldikleri değil önemli olan. Bundan........
© Birgün
