menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“London Consensus” ve devletin yeni rolü -1

30 8
19.11.2025

Son yıllarda küresel ekonomi-politik düzlemde sessiz fakat derin bir paradigma kaymasına tanıklık ediyoruz. Neoliberal çerçevenin yerleşik kabullerinin sorgulanmaya başlanması, özellikle 2020 sonrası dönemde daha görünür hale geldi. Bu sorgulamanın ürettiği alternatif yaklaşım ise, giderek daha fazla akademik literatürde ve politika yapıcı çevrelerde karşılaştığımız bir kavramla ifade ediliyor: London Consensus.

Bu kavram, yalnızca ekonomik teori düzeyinde bir tartışma değil; hükümetlerin pratik politika üretme süreçlerini de doğrudan etkileyen bir yönelim. Dahası, küresel güç rekabetinin, enerji güvenliğinin ve teknolojik dönüşümün hızlandığı bir evrede devletin rolüne ilişkin yeniden düşünmeyi zorunlu kılıyor.

TEMEL ÖNERMESİ NE

London Consensus, özetle, devletin ekonomik ve toplumsal kalkınmada yeniden “stratejik aktör” konumunu üstlenmesi gerektiği tezine dayanıyor. UCL’de İnovasyon ve Kamu Amacı Enstitüsü’nün kurucu yöneticisi ekonomist Prof. Mariana Mazzucato’yu burada anmadan geçmeyelim.

Bu yaklaşım, 1980’lerden itibaren küresel politika tavsiyelerine damgasını vuran derinleşen gelir adaletsizliğinin temelinde yatan Washington Consensus’un tersine, devletin geri çekildiği bir düzeni değil; tam tersine koordinasyon, yatırım ve yönlendirme kapasitesinin öne çıktığı yeni bir model öneriyor. Çünkü dünya ekonomisi eski parametrelerle........

© Birgün