menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sanki hiç gitmemiş hep var gibi

24 1
29.05.2025

70’li yılların başlarıydı. Ankara’dayız. Babam görevi gereği sürekli İstanbul’a gidip geliyor. Yine bu dönüşlerinden birinde elinde küçük bir makara bant ile döndü ve bizi makaralı teybimizin başına çağırdı. Yumuşacık bir ses “İçimde biz özleyiş var/Bitsin diyom bitmiyor ki/Şu dünyada bir tek arzum/Olsun diyom olmuyor ki…” diyordu. Bu güzel sese bir akustik gitar ve obua eşlik ediyordu. Ben İlhan amcamın müzikle ilgilendiğini ilk kez o gün öğrenmiştim. O güne kadar İlhan amcam hukuk fakültesi öğrencisi, okumaya yazmaya meraklı, futbol izlemeyi seven, Beatles’a bayılan yakışıklı bir gençti. Babamların en küçük kardeşiydi. Bu yüzden de çok sevilirdi.

Zaman zaman Ankara’ya geldiğinde mahallede elinde akustik gitarıyla Tom Jones ve Beatles şarkıları çalar araya da birkaç kendi şarkısını sıkıştırırdı. Ben de İstanbul’a gittiğimde Kadıköy Vapur İskelesi’nin üstündeki Muharip ve Gaziler Derneği’ne gelir sağlamak için açılan düğün salonunda çalardı. Gündüzleri de hep provalarla geçerdi. Hukuk’u çok seviyordu ama avukatlığı sevdiğini pek zannetmiyordum.

O zamanlar bir avukatın duruşmalarını anlatan “Petroçelli” dizisinden alıntılar yapar avukatlık ve yargıçlığın öneminden söz ederdi. İlk hukuk bürosunu Kadıköy........

© Birgün