menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yalanın hafifliği

21 1
previous day

Sosyal medyada ve gazetelerde sürekli gerçekle yalanın mücadelesine tanık oluyorum. İşin içine yapay zekâyla oluşturulmuş görseller de eklenince işler epey karışıyor. Ama gerçekte 'gerçekler' kimin umurunda. Komplo teorileri, fantastik dünya görüşleri, her şeyi enerjiyle falan açıklayanlar, ortada hiçbir doğru düzgün kanıt olmamasına rağmen uzaylılarla temasa geçildiğine inananlar...

Hâlâ ebeveynler çocuklarına 'Pinokyo' okutuyorlar mı bilmiyorum. Pinokyo'nun hikâyesi, gerçek ve yalan arasındaki çatışmanın bir sembolü olarak oldukça popülerdi bir zamanlar. Modern ebeveynler, çocuklarının başka birinin kolayca kontrol edebildiği kişiler olmasınlar, düşünerek, empati yaparak, seçimler yaparak kendi gerçek kişiliklerini ortaya koymalarını istiyorlardı. Pinokyo da neyin doğru veya yanlış olduğunu anlamaya çalışarak dünyayı keşfetmeye çalışan bir çocuktu nihayetinde. Duygusuz, umursamaz, benmerkezci bir çocukken gerçek bir insana dönüşüyordu zamanla. Pinokyo, bu çağda yaşasaydı nasıl hissederdi? Kafası karışır mıydı? Koca koca adamların, milyonların gözünün içine baka baka söylediği yalanları duysaydı, ne düşünürdü........

© Birgün