menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İktidarın Öcalan ısrarı: 2025, 2019’un devamı mı?

56 1
23.07.2025

İktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak tanımladığı, Kürt hareketinin ise “toplumsal barış ve demokratikleşme” kavramlarıyla açıkladığı süreç, gizlenen ya da henüz belirlenmemiş içeriğiyle tartışılmaya devam ediyor. İktidarın niyeti az çok ortada ama Kürt hareketi, farklı olası sonuçlarına dikkat çekip muhalefeti sürece müspet bir yerden bakmaya çağırıyor.

Başlık yanlış anlaşılmasın, Kürt hareketinin taraf olduğu bir süreç yürütülüyorsa elbette doğal muhataplardan biri de Abdullah Öcalan’dır. Bu, onu sevip sevmeme, görüşlerini değerli bulup bulmamakla alakalı bir durum değil, eşyanın tabiatı gereğidir. Sonuçta Öcalan, PKK’nin, yani ülkedeki kimlik inkarına karşı geliştirdiği çizgiyle güçlü bir varlık kazanmış olan Kürt siyasi hareketinin tarihsel lideridir.

İktidarın yaklaşımı açısından meselenin dikkat çeken tarafı, Öcalan’ın muhatap alınmasından öte, neden sadece Öcalan’ın muhatap alındığı ve her detayın kapalı kapılar ardında belirlendiğidir. Sürece ilişkin bu metot, Kürt hareketinin hiyerarşik yapısına saygı duyulduğu için mi seçilmiştir yoksa iktidarın, Öcalan’ı merkeze almasının arkasında başkaca siyasi hesaplar ve beklentiler mi vardır?

Bu sorunun cevabını aramak için 6 yıl önceye, bir önceki yerel seçimlerin yapıldığı günlere gidelim. Yıllar sonra İstanbul ve Ankara’yı kaybeden AKP, yenilgiyi kabullenmeyerek İstanbul seçimini “usulsüzlük” bahanesiyle iptal ettirmiş ancak 23 Haziran 2019 günü tekrar edilen seçimde Ekrem İmamoğlu’nun oylarını artırmasına ve İBB Başkanı seçilmesine engel olamamıştı. Fakat engel olmak için seçimden 3 gün önce ilginç bir yönteme başvurulmuştu.

Kamuoyunda pek tanınmayan ve Munzur Üniversitesi’nde görev yapan bir akademisyen olan Ali Kemal Özcan, 20 Haziran’da kameraların karşısına geçmiş, AA’nınki dahil önünde duran ajans mikrofonlarına PKK lideri Öcalan’ın mektubunu okumuştu. Özcan’ın söylediğine göre bu mektup, kendisine Öcalan tarafından avukatlarına iletilmek üzere verilmişti. Öcalan mektubunda, HDP’yi seçimde tarafsız kalmaya çağırıyordu:

“HDP'de vücut bulan demokratik ittifak anlayışı güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır. Demokratik ittifakın önemi ve tarihsel anlamı mevcut ikilemlere kendini angaje etmemesi ve şimdiye kadar olduğu gibi seçimlerdeki tarafsız çizgisinde ısrar etmesidir.”

AA Haberi, “Teröristbaşı Öcalan'dan HDP'ye İstanbul seçimlerinde tarafsızlık çağrısı” başlığıyla servis etti. Erdoğan ve Bahçeli de........

© Birgün