Marko Paşa’dan Gırgır ve LeMan’a
Evimde halen Gırgır’ın 70’li yıllardan sayıları var. Babam arşivlemiş zamanında. Baskıdan, sansürden, hayat pahalılığından, eşitsizlikten bahseden bazı karikatürler güncelliğini koruyor, gazetemizde bugün yayımlansa garip karşılanmaz. Ama bazı karikatürler zamanın ötesinden. Örneğin siyasetçilere yönelttikleri “sert eleştiriler” ve ona uygun çizimleri bugün görmeyi hayal bile edemeyiz…
Gırgır çizeri Tuncay Akgün’ün kurduğu LeMan da benim ilk gençliğimin dergisi, düzenli takip ettiğim ilk matbuat olabilir. Zaten dönemin ana akım medyasında görülmeyen birçok gelişmeyi onlar taşırdı sayfalarına. Devletin ceberut faaliyetleri bu denli topluma yayılmamışken hedef olanları da onlar yazdı, yıllarca devam eden ölüm oruçlarını da. Ortaokul, lise, üniversite derken mizah dergileriyle büyüdük. Devamındaki mizah dergileri de LeMan’ın paltosundan çıktı.
∗∗∗
Uzun yıllar yayıncılık yapan herkes gibi dönem dönem hem yargı baskısına hem sosyal linçe maruz kaldılar. Geçen hafta ise daha korkucunu yaşadılar. Saldırgan kalabalık, derginin Beyoğlu’ndaki binası önünde toplandı, kapıları ve camları taşla, sopayla kırıp “Yaşasın şeriat” sloganı attı, “Ya onlar ölecek ya biz öleceğiz” dedi. Derginin X hesabı ve internet sitesi için erişim engeli kararı verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, derginin 26 Haziran tarihli........
© Birgün
