İkinci ergenlik
“Ben üniversiteyi ilk bin içine girerek kazandım. En zor mühendislik bölümünü hiç dönem kaybetmeden tam zamanında ve dereceyle bitirdim. Babamın ısrarıyla işletme master’ı yaptım. Mezun olunca işim hazırdı ve annemin ustaca kurguladığı bir operasyonla hemen evlendim ve bu durumu sorgulamama fırsat bile kalmadan ilk çocuğum doğdu. O sesler o zaman gelmeye başladı, ses dediğim düşünce. Dünyanın en temiz evinde, dünyanın en ütülü gömleklerini giyip işe giderken içimde bir lağım büyüyordu ve daha yirmi dokuz yaşındaydım. Sonra bugüne geldim.”
Salih’in bugün nereye geldiğini ilerleyen satırlara bırakalım ve benzer sayısız örnekten bir sonuç çıkarmaya çalışalım. İnsan denilen varlığın ilk yirmi yılını çözümlemekle ilgili o kadar çok araştırma, kitap bulabilirsiniz ki hemen herkes bilgi sahibidir. Bebek ilk başta uysaldır, iki yılı devirdikten sonra huysuz bir döneme girer, dört yaşında cinselliği keşfeder, altı yaşında bu keşiflerini unutur gibi olur ve bir uyku dönemi başlar, onlu yaşlarla beraber yeniden uyanır ve bedeninin değişim hızına yetişmeye çalışırken ergenlik denilen bunaltıcı döneme dalar. Bazen öyle dibe dalar ki çıkması yıllar alır. Hiç çıkamayanlar da olur ama genellikle yirmili yaşlara ulaştığında ebeveyn, okul, mabet ve devlet dörtlüsü galip gelir ve çocuk “adam olur” veya “kadın olur”. Bu noktada araştırmalar azalır, insanın yirmili yaşlarından sonraki evrimiyle ilgili nispeten daha az inceleme vardır. Nihayet sorunlar çözülmüş ve birey vergi mükellefi olmuştur, daha fazla kurcalamaya lüzum yoktur.
Oysa araştırmaların oransal azalışından çok daha yaygın bir durum var: Genellikle erkeklerde görülen ve genellikle otuzlu yaşlarda başlayan “erken orta yaş krizi” veya benim daha beğendiğim bir tanımla “ikinci ergenlik” Daniel Levinson “Erkek Hayatının Mevsimleri” adlı referans kitabında bu dönemi yaşam yapısının yeniden değerlendirilmesi olarak tanımlar. Ressamı olmadığını anladığın resminden kaçma gayreti. İnsanların neredeyse tamamı ömürlerinin ilk otuz yılını, okul bitirme ve işte tutunma mücadelesiyle geçirir. İyi eğitimli birinin yirmi beş yaşında başladığı koşu, ilkokul mezununun on yıl önceden başlayan yürüyüşüne yine bu........
© Birgün
