Eyyam yüklü bulutlar
DİLİMİZE Arapçadan yerleşmiş ilginç bir kelime “eyyam.” En basit haliyle günler, devirler anlamına gelir. İkinci olarak güç, iktidar, nüfuz demektir. İlginçliği yanına aldığı kelimeler ve eklerle belirginleşir. “Eyyam sürmek” mutlu zamanlar yaşamak anlamında, “eyyamcı” gününü gün eden veya günün koşullarına göre davranan kimse, “eyyam efendisi” her durum ve zamanda fırsat kollayarak nüfuz sahiplerine yaranan kimse için kullanılır mesela.
Eyyamcılık bir çeşit sahteciliktir aslında, öyle büyük adamlara gitmeye gerek yok, hepimiz her gün baktığımız aynada, her gün önümüze gelen haberlerde, konuşmalarımızda, düşüncelerimizde kendi eyyamcılığımızı yaşarız, bilerek ya da bilmeyerek.
Gazze’de örneğin, öldürülen çocuklara hiç aldırış etmeyiz. Aldırış edenleri şovenlikle suçlar, “benim sorunum değil, çok isteyen gitsin savaşsın” bile deriz. Mazlum bir milletin zalimlere karşı savaşının ön cephesi olarak görmeyiz orayı. Gazze’yi anlamak hakikati tanımlamaktır, bilmeyiz. Bu savaşın dün başlamadığını, yarın da bitmeyeceğini, evimizin içine geldiğindeyse bizim için çok geç olacağını hesap etmeyiz.
Başka bir örnekte, © Aydınlık
