‘Güçlü aile’ derken…
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, geçen hafta gazetecilerle yaptığı sohbette “Aile Yılı’nda aile hukukuyla ilgili önemli bir yargı paketini görüşe açacağız, TBMM’ye getireceğiz.” dedi. Boşanma davalarında şiddet içermeyen vakalarda arabuluculuk sistemine geçilebileceğini söyledi. Boşanma davalarından nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konuların ayrılması, boşanmanın bir an önce gerçekleştirilip diğer davaların ayrıca devam ettirilmesi gerektiğini ekledi.
Sözlerinin başında “Aile Yılı” vurgusu yaptığı için bu yargı paketiyle Adalet Bakanı’nın öncelikli amacının aileyi güçlendirmek olduğunu düşünmek doğaldır. Ancak kazın ayağı gerçekten öyle midir, arabuluculuk sistemiyle “pratikleşen”, tazminat, nafaka, mal paylaşımı konularının ayrı tutulmasıyla “hızlanan” boşanmalardan aile mi, kadın mı yoksa kim güçlü çıkar analiz etmek gerekir.
Bakan Tunç, boşanma davası yerine arabulucuya gitmenin önemini gerekçelendirirken şunları söylüyor:
“Boşanma davası öncesindeki küçük tartışmalar, avukatların dilekçelere yazdıkları ağır ithamlarla dava sırasında büyüyerek devam ediyor. Buradan taraflar birbirlerine tam düşman oluyor. Duruşmaya........
© Aydınlık
