menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İngiltere’nin Irak’a yüz yıllık dönüşü ve dolaylı egemenlik modeli

52 11
08.09.2025

20. yüzyılın başlarında şekillenen emperyalist stratejiler, yalnızca askeri ve siyasi değil, aynı zamanda ekonomik ve enerji temelli hamlelerle de kendini gösteriyor. Bu bağlamda, 1934’te yapımı tamamlanan Kerkük’ten Hayfa’ya uzanan enerji boru hattı, yalnızca bir enerji transfer güzergâhı değil, aynı zamanda İngiltere’nin Ortadoğu üzerindeki hâkimiyetini güçlendirdiği bir semboldü. 1932’de Irak’ın sözde bağımsızlığı ilan edilmişti ancak bu bağımsızlık, İngiltere’nin stratejik kurumları ve şirketleri eliyle denetlenmekteydi. Kerkük-Hayfa hattı, İngiliz Donanmasının enerji ihtiyacını karşılarken, Irak’a ciddi bir ekonomik bağımlılık modeli dayattı. Bu hat, enerji emperyalizminin fiziksel bir ifadesi olarak okunmalıdır!

Kerkük sahası, 1927 yılında keşfedildiğinde, Ortadoğu’nun geleceğini değiştirecek bir potansiyele sahip olduğu anlaşılmıştı. Bu saha, dönemin en büyük rezervlerinden biriydi ve İngiltere’nin başını çektiği konsorsiyumlar tarafından hızla geliştirildi. 100 yıl sonra, günümüzde bu sahada yeniden hareketlilik yaşanıyor. Irak’ın Kuzey Petrol Şirketi (NOC) ile İngiliz enerji devi BP arasında yapılan yeni anlaşma kapsamında Baba, Avana, Jambur ve Habbaz sahalarının yeniden geliştirilmesi hedefleniyor. İngiltere’nin günümüzde bu sahalarda sessizce varlığını devam ettirmesi bölgedeki enerjiye hükmetme stratejisinin göstergesidir. Ancak, buna karşın kamuoyunda bu sessiz ve dolaylı egemenlik hamlesine ilişkin bir farkındalık da ne yazık ki yok! Pek de tesadüfi olmayarak Kerkük, artık yalnızca Irak’ın değil, tüm bölgenin enerji merkezi olma yolunda ilerliyor. 12 milyar varili aşan rezerviyle, küresel enerji piyasasının önemli ve........

© Aydınlık