menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’nin “Dilemma”sı

29 40
23.07.2025

Devletin ideolojik yapılanması tarafından desteklenen MHP, daima siyaseti ve rejimi şekillendirmede başat rol oynadı, parlamentoda kilit sayıda milletvekili bulması sağlandı.

2016 askeri darbe girişiminden önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ve AKP iktidarına en ağır eleştirileri yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, amacı otokrasiye yol açmak olan kontrollü bir darbe girişiminden sonra Erdoğan’ın OHAL ile birlikte fiilen uygulamaya başladığı tek adam rejiminin yasallaşması gerektiğini belirterek tam aksi yönde bir politika oluşturmaya başladı.

Türkiye, 2017’de başkanlık rejimine geçişi öngören referandumda, hukuk aleminde yok hükmünde olan mühürsüz oyların kabul edilmesi sonucu nevi şahsına münhasır bir tek adam rejimine geçti. Başta CHP olmak üzere muhalefet Türkiye’nin çöküşünün başlangıç noktasını büyük bir aymazlıkla seyretti. Adeta rejim değişikliğine icazet verdi.

Kasım 2017'de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Adalet ve Kalkınma Partisi ile ittifak yapmayı önermesi sonucunda Şubat 2018'de Cumhur İttifakı kuruldu. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu ile aynı gün yapılan 24 Haziran 2018 Türkiye genel seçimleri, 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda kabul edilen bazı değişikliklerin yürürlüğe girdiği bir seçim oldu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından 2017 referandumda kabul gören anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi için daha fazla beklenmemesi seçimlerin erkene alınmasının gerekçesi olarak gösterildi.

Bahçeli'nin 17 Nisan 2018 tarihinde partisinin TBMM'deki grup toplantısında erken seçimi gerekli gördüğünü belirtmesi ve Erdoğan'ın ertesi gün buna olumlu yaklaştığını açıklaması ile seçim tarihi erkene alındı. Aynı gün olağanüstü hâl seçim tarihini de içine alacak şekilde üç ay daha uzatıldı, seçimler OHAL düzeni içinde yapılmış oldu.

Böylece Başbakan Erdoğan’a tek başına gerçekleştiremeyeceği gücün tek kişide toplanması, devletin tekçi ideolojik yapılanmasının temsilcisi Devlet Bahçeli’nin desteğiyle sağlanmış oluyordu. Ancak Erdoğan’ın bu gücünü kullanabilmesi Bahçeli’nin sürekli desteğiyle mümkündü. Bahçeli tek adam rejiminin gerçekleşmesini sağlarken, bu rejimin kontrolünü ve denetimini de eline alıyordu.

Seçime devletle aynı zihniyet kodlarını paylaşan MHP liderinin manipülasyonu ve OHAL rejimi ile birlikte, adaletsiz koşullarda ve baskın şekilde gidilmesi ve ortaya çıkan seçim sonuçları devletin tekçi ideolojik yapısının canlılığını ve etkinliğini........

© Artı Gerçek