menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Grev yasakları

26 7
11.05.2025

Bir ülkede demokrasinin varlığının ya da yokluğunun en açık göstergelerinden birisi de işçi sınıfının grev hakkıdır. Mevcut Başkancı Rejim’in en tipik unsurlarından birisi de grev yasaklarıdır.

Tabii ki, grev yasaklarının esas kaynağı, 12 Eylül askeri faşist darbesinin getirdiği anayasa ve çalışma yasasıdır. Bu yaslarla hak grevi, dayanışma grevi, genel grev yasaklanmıştır. Böylece işçilerin grev hakkı sadece toplu sözleşme süreçlerinde uzlaşmazlık olduğunda yasal olabilmektedir. Bu grevlere bile yürütmenin başı “grev ertelemesi” adı altında yasak getirebilir. 2016’da OHAL ilanından itibaren, bu yetkiye dayanarak iktidar, yasal grevleri de yasaklamıştır. 2018’den itibaren Başkancı Rejim yetkilerini ellerinde toplayan Erdoğan, ilan edilen istisnasız her grevi yasaklamıştır. Birleşik Metal-İş sendikasının bu yasakları kabul etmeyerek grevleri hayata geçiren tavrı, ayrıksı bir örnektir.

1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na yönelik yasak, rejimin grev yasaklarının bir sembolüdür. Türkiye’de emek zincirlidir. Grev hakkı, yoktur.

Tüm maddi ürünleri ve hizmetleri üreten işçi sınıfı hakkını aramak istediğinde, hem o havzadaki patronların, hem valiliğin, hem kolluk kuvvetlerinin baskısıyla karşılaşıyor. Bunun son örneğini Antep Başpınar organize sanayi bölgesindeki havza grevine gördük. Patronların enflasyonunun çok altındaki (0’luk) zam dayatmasına karşı işçiler P zam için mücadele verdiler. Hak grevi bu ülkede yasaktır. Onlar da fiili grev yaptılar. İktidar, patronlar için kentteki tüm polisini seferber etti, yargıya........

© Artı Gerçek