BELEDİYECİLİKTE NİYET!..
Al mikrofonu eline. Sokağa çık. Karşından gelen ilk kişiye şöyle bir soru yönelt.
“Sizce Antalya’nın en büyük sorunu nedir” diye?
Bakın abartmıyorum. Bu kente sonradan gelmiş yerleşik bir Rus ya da Alman. Ne bileyim Iraklı veya İranlı. Hatta Suriyeli bile, “Tabi ki şehir içi ulaşım” demezse ben bu kentte yaşamıyorum.
Tok açın halinden anlamayacağı için tabiri caizse WC’ye bile arabasıyla gidenler bu sorununun cevabını pek bilemez. Onlarda şehrin % 2’lik sorununu bile tahmin edemeyeceklerine göre sıkıntı maalesef alt tabakanın.
Ulaşım sorunu hiçbir zaman bitmez Antalya’nın.
Bitmesinin de imkanı ve en önemlisi de ihtimali dahi yok.
Neden mi?
Tabi ki yazacaklarım bana göre.
Başkalarının daha değişik önerisi olabilir. Ama benimki gibi öneriden öteye olamayacağı da bir gerçek.
Kısacası çözüm faktörüne gidilmez arkadaş.
Antalya’nın kanayan yarasına merhem olabilmek için kararlı olmak gerekir. İcraatların ardında dağ gibi durup, bıkıp........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon