KÜRESEL ISINMA, SUSUZLUK VE TÜRKİYE
Adettendir, dünyanın asıl büyük meseleleri dünya halklarının bilgisinden ve gündeminden bilhassa uzak tutulur. Büyük felaketlerin yaklaştığını sadece devletleri yöneten üst düzey yöneticiler bilirler ve onlar da bildiklerini toplumlara zinhar söylemezler. Örneğin 1. Dünya Savaşı milyonlarca insanın yaşamını etkileyecek bir büyük felaketti, bu savaşın çıkacağını büyük devletlerin yönetici elitleri birkaç yıl öncesinden biliyorlardı, ama bu bilgiyi hem kendi uluslarından hem de bütün dünya halklarından özenle sakladılar.
Şimdilerde 21. yüzyılın ilk çeyreğini geride bıraktık ve gezegen ölçeğinde bir büyük felaketle karşı karşıyayız: küresel ısınma! Ve küresel ısınmaya bağlı ve onun doğal bir sonucu olarak aşırı ısınma, buzullarda erimeler, kuraklık ve anormal iklim değişiklikleri. Ancak, yine dikkatimizi çekiyor, her büyük felaket gibi bu gerçeklik de özenle dünya halklarından saklanmaya ve gündemden uzak tutulmaya çalışılıyor. Hiçbir devlet başkanı yahut yöneticisi, bu felakete dikkat çekemiyor ve bu meseleyi doğrudan topluma aktarmaya gerek duymuyor.
Bütün bilimsel çalışmalar, küresel ısınma felaketinin müsebbibi olarak sanayi devrimi ve sonrasına işaret ediyor. Petrol ve kömür gibi ağır madenlerin işlenerek kullanılmaya başlanılması ve kimyasal üretiminin artması, yıllar içerisinde atmosferdeki karbondioksit oranının yükselmesine sebep oluyor ve bu da, kaçınılmaz olarak güneş ışınlarının yeryüzüne düştükten sonra tekrar atmosfere dönüşünü yavaşlatıyor. Ve böylece yeryüzü fazla ısınmaya........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d