Kırmızıya boyayın da bilelim
Bugün, Kurban Bayramı’nın ikinci günü. Bu vesile ile herkesin bayramını evvelemirde bir kutlayalım. Eskilerin deyimi ile, üzerimize farz olan Tanrı selamını iletirken, büyüklerin ellerinden küçüklerinde gözlerinden öpmeyi de eksik etmeyelim.
Bayram nedeni ile insanlar birbiri ile iletişime geçmeyi, eğer mümkünse de yan yana gelmeyi tercih ederler, ki sosyalleşmenin en önemli araçlarından birisidir bayram.
Bu yan yana gelme durumu da insanların ulaşım ihtiyacını açığa çıkarır.
Bayram ya da başka nedenlerle ulaşım, en temel insan haklarından birisi olarak tanımlanır ve bunun sağlanması görevi, normalde, devlete verilir. Sonuçta devlet bir organizasyon kurumudur ve ulaşım da bu organizasyonların başında gelir.
Şehir içinde de bu görev, devlet yapılanmasının bir parçası olan belediyelere verilmiştir. Belediyeler, şehir içi ulaşımı sağlamakla mükelleftir.
Gel gör ki, Turgut Özal’ın ‘özelleştirme’ çılgınlığı önce belediyelerden başlamış, bunda da ilk sırada ulaşım yer almıştır. Bu politikanın sonucunda da hayatımıza ‘özel halk otobüsü’ denen ucube sistem girmiştir. Antalya’da da bu sistemi başlatan, ne yazık ki, Hasan Subaşı olmuştur.
Özel halk otobüslerinde, adı üzerinde ‘özel’ olunca, öncelik kamu yararı değil, otobüs sahiplerinin kârı........
© Antalya Körfez
