Müzik mi, tedavi mi, yatırım mı?
Sadece duygusal değil, fizyolojik iyileşme süreçlerine de katkı sunduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanan bu alan, artık yalnızca alternatif tıp kategorisinde değil, ana akım sağlık sistemlerinin bir parçası olma yolunda ilerliyor. Bu gelişmenin beraberinde getirdiği ekonomik potansiyel ise dikkat çekici: Müzik terapi merkezleri, hem sağlık ekonomisine katkı sağlayan hem de yeni bir girişimcilik alanı sunan bir sektör olarak yükseliyor.
Müzik terapisi, depresyon, anksiyete, otizm, Alzheimer ve travma sonrası stres bozukluğu gibi pek çok farklı durumda destekleyici tedavi olarak kullanılmakta. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Kanada gibi ülkelerde yüzlerce hastane, müzik terapistlerini kadrolu çalışan olarak istihdam ediyor. Türkiye’de ise bu alan henüz başlangıç aşamasında olsa da kamu hastanelerinde başlayan pilot uygulamalar ve üniversitelerin bu alandaki akademik yatırımları, sektörün ilerleyen yıllarda büyüme ivmesine gireceğini gösteriyor.
Ekonomik açıdan bakıldığında müzik terapi merkezlerinin birkaç boyutlu katkısından söz etmek mümkün. İlk olarak, bu merkezler doğrudan bir istihdam alanı yaratıyor. Sertifikalı müzik terapistleri, müzikologlar, psikologlar ve destek personeli gibi çeşitli meslek gruplarını içine alan yapısıyla, nitelikli iş gücüne yönelik yeni bir talep........
© Analiz
