menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye'nin Avrupa–Asya hattında yeni enerji üssü

14 0
12.09.2025

Bugün dünya hidrojen ekonomisine adım atarken, klasik petrol–doğalgaz denkleminden doğan jeopolitik hiyerarşilerin yeniden biçimlendiği bir sürece giriyoruz. Avrupa’nın Rusya kaynaklı fosil yakıt bağımlılığını kalıcı şekilde azaltmak istediği, Asya’nın ise artan enerji talebini hem sürdürülebilir hem de stratejik açıdan kontrol edilebilir biçimde teminat altına almaya çalıştığı bu dönemde, Türkiye çok dikkat çekici bir konuma doğru ilerliyor. Çünkü ilk kez yalnızca bir “geçiş güzergâhı” değil, aynı zamanda hidrojen üretiminde bölgesel bir aktör olarak masadaki yerini güçlendirme fırsatına sahip.

Bugün Almanya, Hollanda ve Fransa, yeşil hidrojen arz güvenliğini Avrupa’nın yeni “enerji güvenliği doktrini”nin merkezine koymuş durumda. AB Komisyonu’nun 2030 yılına kadar yılda en az 10 milyon ton yeşil hidrojen üretme ve aynı miktarı üçüncü ülkelerden ithal etme hedefi, yalnızca enerji dönüşümüne dönük bir hedef değil; dış politikanın enerji kanalını yeniden tasarlayan stratejik bir hamle. Diğer tarafta Japonya ve Güney Kore gibi teknoloji merkezleri, yeşil hidrojen lojistiğini hızlandırmak için Avustralya ve Orta Doğu’daki potansiyel üreticilerle uzun vadeli anlaşmalar imzalamaya başladı. Böyle bir tabloda Türkiye’nin coğrafi konumunun bir kez daha merkezi bir rol oynadığı açıktır; fakat bu kez yalnızca transit kapasitesi nedeniyle değil, üretim yapılabilirliği nedeniyle.

Türkiye’de 2023 yılında ilan edilen Ulusal Hidrojen Teknolojileri Strateji ve Yol Haritası, devletin bu alanda yalnızca gözlemci değil doğrudan yönlendirici bir rol üstleneceğini ortaya koyuyor. Strateji belgesinde yer alan hedefler arasında 2035 yılına kadar düşük karbonlu hidrojenin ülke içi toplam enerji tüketimindeki payını ’e çıkarma hedefi dikkat çekici. Özellikle Ege ve İç Anadolu’daki yüksek güneş radyasyonuna sahip bölgelerde kurulan GES projelerinin, elektroliz yoluyla hidrojen üretimine yönlendirileceği açıkça........

© Analiz