Makineler susuyor hazır giyim can çekişiyor
Ülkeye sağladığı net döviz girdisi, yarattığı milyonlarca kişilik istihdam ve "Made in Türkiye" etiketini dünyanın dört bir yanına taşıma misyonuyla her zaman övündüğümüz bu dev sanayi, 2025 yılının verileri ışığında adeta bir varoluş mücadelesi veriyor. Rakamlar, artık birer istatistik olmaktan çıkmış, acı bir gerçeğin habercisi haline geldi. Sektör, acil ve yapısal bir devlet müdahalesi olmadan bu fırtınayı tek başına atlatacak durumda değil.
Tabloyu netleştirmek için en güncel verilere mercek tutalım. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı son Sanayi Üretim Endeksi, gerçeği gözler önüne seriyor. 2025'in üçüncü çeyreğinde hazır giyim ve tekstil imalat sanayii, geçen yılın aynı dönemine göre 'lik bir daralma göstermiş durumda. Bu oran, imalat sanayii genelindeki daralmanın neredeyse iki katı. Kapasite kullanım oranları ise p'in altına inerek son beş yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu, on binlerce makinenin sustuğu, yüzlerce fabrikanın vardiya küçülttüğü anlamına geliyor.
İhracat cephesinden gelen haberler de iç açıcı değil. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından hazırlanan 2025 yılı ilk sekiz aylık verilere göre, sektörün toplam ihracatı değer bazında bir önceki yıla göre %9, miktar bazında ise oranında geriledi. En büyük pazarımız olan Avrupa Birliği'ndeki ekonomik durgunluk şüphesiz en büyük etken. Ancak madalyonun diğer yüzünde, rakiplerimize karşı kaybettiğimiz kan var. Mısır, Bangladeş ve Vietnam gibi ülkeler, agresif fiyat politikaları ve daha düşük maliyet yapılarıyla Avrupa pazarından aldığımız payı her geçen gün törpülüyor.
REKABETİN ERİMESİ
Peki, bu noktaya nasıl geldik? Sorun tek bir nedene bağlanamayacak kadar karmaşık bir........
© Analiz
