menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İyimserlik ve kırılganlık arasında

16 0
yesterday

Ama değişen dünya düzeninde ekonomi dünyası para piyasaları tüm ulusları öyle bir etkiliyor ki, dünya şaşkın. Yeni dünya düzeni ifadesi, soğuk savaş sonrası jeopolitiğin klişesi mi, yoksa 21. yüzyılda teknoloji, iklim ve iletişim üzerine kurulu gerçek bir paradigma mı? Bu soruyu benim gibi bu konu ile akademik olarak ilgilenen hocalarıma sorduğumda onların da dönüp dolaşıp geldiği yer dünya düzeninde paranın kimde olduğu ve teknolojinin bunu nasıl kullandığı bir de Ulus Devletlerin durumu öne çıkıyor. Küresel piyasalarda Fed Başkanı Powell'ın açıklamaları, yurt içi piyasalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti sonrası haberler piyasaları hareketlendiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefimiz var" dedi. Diğer yandan Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Türkiye ekonomisinin 2025 yılı büyüme tahminini yüzde 2,9'dan yüzde 3,2'ye yükseltti. Bu yıl için enflasyon beklentisi de yüzde 31,4'ten yüzde 33,5'e yükseldi. Beklenen bu değildi. Bu matematiksel durum bize daha dayanıklı olduğunu gösteriyor. Ama, artan ticaret politikası belirsizliği, yapışkan enflasyon ve olası finansal yansımalar nedeniyle aşağı yönlü risklerin arttığını da görüyoruz. S&P Global'in son tahminleri, birçok ekonomide parasal gevşemenin gecikmeli etkilerinin 2026'ya girerken büyümeyi destekleyeceğini öngörüyor; ancak kalıcı enflasyon, jeopolitik riskler ve dalgalı emtia fiyatları göz önüne alındığında dikkatli olunması........

© Analiz