Yaptırımların kaldırılması sonrası Suriye
Al Sharq Strategic Research Araştırmacısı Mehmet Emin Cengiz, Suriye üzerindeki ekonomik yaptırımların kaldırılmasının yansımalarını AA Analiz için kaleme aldı.
***
Mayıs 2025'te Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Riyad ziyaretinde sürpriz bir şekilde Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracağını açıkladı. Bu, Suriye’nin önümüzdeki ekonomik görünümü için adeta can suyu mesabesinde bir karar oldu.
Trump, bu kararı Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telkinleri sonucunda aldığını mükerrer defa ifade etti. Trump yaptırımları kaldırmakla da kalmadı, aynı zamanda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Riyad’da bir araya geldi, sonrasında kameralar önünde Şara’yı övdü ve Şara'nın uluslararası alandaki meşruiyetini artıran hamlelerde bulundu.
Trump, haziran ayının sonunda Suriye’ye yönelik yaptırımları sonlandıran başkanlık kararnamesini imzaladı. Bu gelişmelere paralel bir şekilde, Avrupa Birliği (AB) de Suriye’ye yönelik bütün yaptırımları kaldırdığını yetkili ağızlardan duyurdu.
Trump’ın bu kararı, İsrail’in Suriye’deki kara işgalini genişlettiği, İsrail’in Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini vurarak Şara’yı adeta suikastla tehdit ettiği bir dönemde ve ABD’deki İsrail lobisinin Şam aleyhindeki tüm girişimlerine karşı alması, Tel Aviv için ciddi bir darbe oldu. Nitekim, bu karardan sonra ABD-Suriye ilişkileri hızlı bir şekilde olumlu bir havaya büründü. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack Suriye Özel Temsilcisi olarak atandı. Barrack bu atamadan sonra Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile Şam'da birden fazla kez görüştü. ABD’nin Şam’daki büyükelçilik konutu da yeniden açıldı.
ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmasındaki ana sebeplerden birinin de Suriye’de oluşacak ekonomik pastadan pay kapmak olduğu anlaşılıyor. Yaptırımların kaldırılmadığı bir vasatta Şam’ın Çin ve her ne kadar savaş süresince devrik lider Beşşar Esed’i mütemadi şekilde desteklemiş olsa da Rusya gibi alternatiflere yönelmesi muhtemeldi.
Kısacası, 8 Aralık Devrimi sonrasında Suriye’nin jeopolitik kimliği değişti. Suriye halihazırda Batı kampına yaklaşıp dünyayla entegre bir sisteme kavuşma mücadelesi veriyor. Bu değişim mücadelesi muhtemelen eylül ayında Şara’nın New York’a giderek Birleşmiş Milletler (BM) zirvesinde Suriye Cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşmasıyla yeni bir aşamaya varacaktır. Hem ülkede insani yardımlarla geçinen milyonlarca insanın ekonomik durumunun iyileştirilmesi hem Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü hem de enkaza dönen Suriye’nin yeniden inşası için yaptırımların kaldırılması ve dünyayla entegre bir sisteme geçilmesi elzemdi.........
© Anadolu Ajansı Analiz
