Kaplumbağaların sessizliği, zamanın sabırsızlığı
Bugün karşıma Ahmet Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu çıktı.
Bazı eserler vardır; sadece gözle değil, ruhla izlersin.
Bir noktadan sonra tablo seni seyretmeye başlar ve “Gerçekten gördün mü beni?” diye sorar.
Benim için o an buydu.
Sonra öğrendim ki bu eser iki kere yapılmış:
Biri 1906’da, diğeri 1907’de.
İnsanın aklına şu soru düşüyor:
“Bir ressam neden aynı sahneye ikinci kez döner?”
Belki ilkinde tamamlanmamış bir duygu vardı.
Belki bir yıl içinde hem kendisi hem zaman değişti;
nasıl ki insan bir yılda farklı bir bakış kazanırsa, bir tablo da aynı dönüşümü yaşar.
Sanatın doğasında tekrar yoktur; yenilenmiş bir yeniden anlatma vardır.
Ve işte bu hikâye burada başlıyor.
İki Tablo, Tek Soru: Biz Ne Anladık, Ne Sandık?
1906’daki tablo daha aceleci, daha içeri kapanık bir nefes taşıyor.
1907’deki ise daha derin, daha olgun, daha “duymaya hazır” bir ruh.
Ama belki........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein