menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kaplumbağaların sessizliği, zamanın sabırsızlığı

15 5
19.11.2025

Bugün karşıma Ahmet Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu çıktı.

Bazı eserler vardır; sadece gözle değil, ruhla izlersin.

Bir noktadan sonra tablo seni seyretmeye başlar ve “Gerçekten gördün mü beni?” diye sorar.

Benim için o an buydu.

Sonra öğrendim ki bu eser iki kere yapılmış:

Biri 1906’da, diğeri 1907’de.

İnsanın aklına şu soru düşüyor:

“Bir ressam neden aynı sahneye ikinci kez döner?”

Belki ilkinde tamamlanmamış bir duygu vardı.

Belki bir yıl içinde hem kendisi hem zaman değişti;

nasıl ki insan bir yılda farklı bir bakış kazanırsa, bir tablo da aynı dönüşümü yaşar.

Sanatın doğasında tekrar yoktur; yenilenmiş bir yeniden anlatma vardır.

Ve işte bu hikâye burada başlıyor.

İki Tablo, Tek Soru: Biz Ne Anladık, Ne Sandık?

1906’daki tablo daha aceleci, daha içeri kapanık bir nefes taşıyor.

1907’deki ise daha derin, daha olgun, daha “duymaya hazır” bir ruh.

Ama belki........

© Akdeniz Gerçek