menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Madem ortada bir “darbe” var, CHP “emanetçi aday”dan çekinmemeli

22 1
03.04.2025

Gelecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidarın en güçlü rakibi olacağı ayan beyan ortada olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının hukuksuz biçimde iptal edilmesi, sonra da diğer ilçe belediye başkanları ve üst düzey İBB bürokratlarıyla birlikte tutuklanıp hapse atılması, artık literatüre 19 Mart darbesi olarak geçti denebilir.

İktidara göre bu elbette bir darbe değil. İmamoğlu “Yolsuzluk” soruşturması gerekçesiyle hapse atıldı. Bu gerekçeye muhtemelen kendileri dahi inanmıyorlar ama yeni çağın otoriter-popülist-sağ rejimlerinin özelliği bu. Elindeki medya (ve sosyal medya) gücüyle siyaseti manipüle etmek. Kendi seçmenlerinin bile inanması önemli değil. Yeni ve kendi kurduğun yapay bir gerçekliği ne kadar yaygınlaştırabiliyorsun, önemli olan o.

Teknik açıdan da buna bir darbe demek belki tartışmalı. Partiler kapatılmadı, Parlamento yerinde duruyor, muhalif basın, para ve ekran karartma cezalarıyla, hapis tehditleriyle boğuşsa da yayınını yapıyor, insanlar toplu olarak işkenceyle gözaltına alınsa da sokağa ya da kentin ücra bir köşesindeki meydanlara çıkabiliyor. Üstelik bu hamleyi yapan da ordu değil.

Evet bunlar doğru ancak ülkede iktidar, yargıyı kendi siyasi emelleri için rahatlıkla kullanıyorsa, en güçlü rakiplerini birer siyasi rehine gibi (Önce Selahattin Demirtaş, sonra Ekrem İmamoğlu, -kimilerine göre Ümit Özdağ da bu listeye girebilir-) hapse atıyorsa, iki günde 300 genç, sırf iktidarın canını sıktı diye tutuklanıyorsa........

© Agos