Beyaz Saray’da Trump, Paşinyan, Aliyev zirvesi: Ne oldu, ne olmadı?
8 Ağustos Cuma günü Washington saatiyle 16.30, Türkiye ve bölge ülkeler saatiyle geceyarısına yakın, televizyonlar başına geçtik ve günlerdir beklenen ABD Başkanı Trump, Ermenistan Başbakanı Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in ortak basın toplantısını izledik.
İlginçtir, üç lider de mutlu gözüküyordu. Trump göreve geldiğinde beri dünyadaki çatışma ve gerilimleri kendi yöntemleriyle durdurmaya yönelik, kimi emperyalistçe, (Ukrayna’nın doğal zenginliğine göz koymak) kimi insan onuru çiğneyen (Gazze’yi boşaltıp turizm merkezi yapmak) gibi vaadlerde bulunuyor, Rusya –Ukrayna Savaşı’nın bir günde bitirebileceğini söylüyor ama hiç sonuç alamıyordu. İlk kez sonuç aldığı bir “görüntü” vermeyi başardı hatta Aliyev, Trump’a Nobel Barış Ödülü verilmesi gerektiğini bile söyledi.
Paşinyan ve Aliyev de mutlu görünüyorlardı. Ermenistan halkı ne kadar mutlu, şu an bilemiyoruz, Azerbaycan’da ise muhalifler hapiste, toplumun ise anlaşmadan mutlu olmamak için bir nedeni yok gibi görünüyor, varsa da pek bilemeyeceğiz.
Peki bu anlaşma ortamına nasıl gelindi? Biraz geriye gidelim.
2020’de Azerbaycan, Ermenistan’a kapsamlı bir savaş başlattı. (Azerbaycan ve Türkiye medyası/siyaseti bunu ‘Ermenistan saldırdı’ diye duyurdu ama gerçeğin tam tersi olduğunu herkes biliyordu)
Ermenistan’ın 2020’deki mağlubiyeti
Azerbaycan 44 gün süren bu savaşla, Ermenistan’ın 1990’lardan beri elinde tuttuğu yedi reyonu geri aldı, Ermenistan ağır bir mağlubiyet ve 3 bini aşkın asker kaybıyla başbaşa kaldı. Azerbaycan da binlerle ölçülecek derecede asker kaybetmişti ancak resmi rakam hiç açıklanmadı.
2018’de “Kadife Devrim” ve sonrasında yapılan seçimle iktidara gelen Paşinyan zor günler yaşıyordu. 90’lardan ve 2000’lerde Azerbaycan ile anlaşmayan, Serj Sarkisyan ve Robert Koçaryan liderliklerinde simgeleşmiş eski oligarşik yapıydı ama faturayı Paşinyan ödedi. Yine de Paşinyan’ın da iktidara geldikten sonra masada çözüm için gelen fırsatları değerlendirmediği ortadaydı.
Böylece yani 2020 savaşıyla Ermenistan’ın Karabağlı Ermeniler ile bağlantısı kalmamış oldu. Son derece dar Laçin koridoru hariç. 2022’de ise Azerbaycanlı sivil görünümlü unsurlar Laçin koridorunu “ekolojik” gerekçelerle bloke etti. Böylece Ermenistan ile Karabağ arasındaki tek bağlantı da koptu. Ermenistan 2020’deki savaşı arabuluculukla bitiren ve bölgeye daha da yerleşen Rusya’dan müdahale bekledi ama bu müdahale gelmedi. Ve 2023’de Azerbaycan yeni bir saldırı başlatarak Karabağ’a girdi. İki gün süren bu savaşta Karabağlı Ermenilerin direnecek gücü zaten yoktu, 48 saatte teslim oldular ve Karabağ’da yaşayan 100 bin Ermeni, Ermenistan’a sığınmak zorunda kaldı. Azerbaycan böylece SSCB’nin toprak dağılımı siyaseti neticesinde kendi topraklarının içinde Ermenilerin tarihsel olarak yaşadığı bir adayı, yani Karabağ’ı da tamamen kontrol altına almıştı. (Karabağ Ermenilerinin tarihine burada girmiyoruz ancak şu notu düşmek gerekir: 1990’larda bölge çok sayıda sivil can kaybına sahne oldu ve Azeriler ve Ermeniler yıllardır yaşadıkları toprakları terketmek zorunda kaldılar. 90’lardaki savaşı Azerbaycan kaybetmişti ve her iki halk da büyük bedel ödemekle birlikte Azerbaycanlıların ödedikleri bedel daha ağır oldu)
Azerbaycan bu iki savaşta da Türkiye’nin tam desteğini aldı. Ermenistan 90’lar ve 2000’lerdeki dengelerin hâlâ sürdüğünü zannederek büyük bir hata yapmış, Azerbaycan’ın İsrail’den de aldığı silahlarla ordusunu büyük ölçüde modernize ettiğini, dahası Türkiye ordusu ile girilen işbirliğinin boyutunu hesap edememişti.
Bakü’nün şartları
Savaşlardan sonra sıra barış anlaşmasına geldi. Bakü ve Yerevan kâh Rusya, kâh AB, kâh ABD’nin girişimleriyle çeşitli ülkelerde biraraya geldi ve bir barış anlaşmasına çok yaklaşıldı. Hatta geçtiğimiz aylarda mutabakata varıldığı bile deklare edildi.
Ancak Azerbaycan ve Türkiye’nin masada olmayan bir şartı vardı. Nahcivan (ki Türkiye ile sınırdaştır) ile Azerbaycan’ı birbirine bağlayacak bir ulaşım koridoru. Bu koridor ister istemez Ermenistan topraklarından geçecek. Ankara ve Bakü “Zengezur” adını verdikleri bu koridor üzerinde Ermenistan’ın kontrolünün olmamasını istediler. Ermenistan ise “Hem benim topraklarımdan geçecek,........
© Agos
