HAVA KURŞUN GİBİ AĞIR
SEDAT YILDIRIM SARICI* – “Hava kurşun gibi ağır / bağır bağır bağırıyorum, koşun kurşun eritmeye çağırıyorum…
dert çok, hemdert yok / yüreklerin kulakları sağır…” öyle der büyük şair.
Nazım Hikmet’in memleketinde hava kurşun gibi ağır.
Hava durumu hayatı belirler. Fırtınalar nabzı durdurur. Kasırga ise yıkar geçer. Mahzun görünen sis, görüş mesafesinizi daraltır. Vapurlar, gemiler kıpırdayamaz. Uçaklar inip kalkamaz.
Kar yağar okullar kapanır. Yağmur yağar eve dönmek çileye dönüşür. Hava durumu drama müsaittir.
Tersi de var işin içinde. Güneş açar, ümidler yeşerir.
Halet-i ruhiyemizi hava belirler. Hava coğrafyaya bağlıdır. Çöle kar yağmaz. Yağsa da tutmaz.
Kırgızistan, Orta Asya’nın tam ortasındadır. Türkiye, Türkmenistan, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte yedi bağımsız Türk devletinden biri olup TÜRKSOY üyesidir.
Kırgız, kırkız demektir. Kırk soydanız anlamındadır.
Hava, damara öylesine vurur ki varlığınızı aşan bir varlığa çağrıldığınıza tanıklık edebilirsiniz. Üç yaşlarındaki bir Kırgız kız (Lara) çatık kaşları, kararlı bakışları ve parmaklardaki kasılmalarla binlerce yıllık sızıyı anlatan bir bilgeyi andırabilir.
Bağladığım bağlantı sadece bir dakika. Bir bakalım mı?
https://www.youtube.com/watch?v=RcH5yFpHVVs
Erkin Koray. 1970’li yıllardaki müziksel yaratımın olağanüstü verimliliği üzerine........
© Açık Gazete
