Bedenin tapınak değil, hapishane
MÜNİR KARATAŞ – Hapishanede kim var? “İçeridekiler” mi, yoksa dışarıda debelenenler mi? Gel, bu düşünsel yolculuğa çıkalım.”
Tanıştırayım: Persona (A)
Sabah 6.00. Alarm çalar, gözler hâlâ kapalı.
İlk refleksi, elini uzatıp bileğindeki dijital gardiyana bakmak:
“Dün sadece 9.876 adım attın. Performans düşüşü tespit edildi. Kendine gel!”
(A) bir suçluluk duygusuyla yataktan fırlar.
Yürüyen bir proje dosyası gibi hisseder kendini.
Ama korkma nefes almaya devam edebilir, tabii hatırlarsa:
Telefon titrer:
“Nefes almayı unuttun. 10 dakikalık Mindfulness zamanı!”
Panikle bir youtube videosu açar, ama iki reklam ve bir “7 gün ücretsiz deneme” tuzağı yüzünden iç huzuru buffering de takılır.
Şahane bir güne başlamaya hazırdır.
Kahvaltı? Elbette organik.
300 TL’lik filtre kahvesini içmeye çalışırken, kirayı hâlâ ödeyemediği aklına gelir.
Ama sonra içindeki ses (veya Calm uygulaması) fısıldar:
“Geçmişle bağlantını kes. An’da kal.”
“Haftaya öderim,” demişti arkadaşına. “Evren bolluk…l,” der ve kahvesini yudumlar.
Öğle vakti:
Detoks smoothie ile #SelfLove paylaşımı yapılır.
Arka planda yorgun bir yüz, ama caption şöyle:
“İç huzur bir seçimdir #GlowUp #RuhsalYolculuk”
Gerçek mi, kurgu mu?
Bu sırada başka bir ekranda, başka bir filtrede: Persona (B)
Kendisini “geliştiren” bir adam.
Yalnız, sessiz, disiplinli.
Soğuk duş, sabah koşusu, kripto grafikleri.
Yine de gözlerinin altı mor.
Reels lerde “dominant enerji” anlatırken, içten içe kırılgan.
İç sesi ona başka bir şey anlatmak ister, ama sesi bastıran hep dışarısı:
“Kaybedersen erkek sayılmazsın.”
Akşam. Yoga dersi.
Loş bir stüdyo. Yumuşak Tibet çanı tınıları. Hoca nefes verir:
“Bedeniniz bir tapınak… Onu dinleyin. Kendinize alan açın.”
Ama o sırada telefon titrer.
Ev sahibinden mesaj:
“Son uyarı. Kira hâlâ yatmadı.”
(A), içsel huzurla kira baskısı arasında uzamış bir plank pozisyonunda sıkışır.
Tüm bu esnada hocanın sesi arkadan yankılanır:
“Her şey zihinde başlar, zihinde biter…”
Ve (A) ‘nın zihni kredi kartı limitine odaklanır.
Gece.
Aynanın karşısında yüz yıkama seremonisi.
Serumlar, cilt masajı aletleri, 10 adımlık Kore rutini.
Ama bir noktada durur.
Yüzü ışıltılı, ama içi boğuk.
Kendine bakar ve fısıldar:
“Ben neden hâlâ huzurlu değilim?”
Cevap vermez kimse.
Ama Tik Tok algoritması o anı hisseder.
Bir “Healing Journey” montaj videosu önerir.
Ve (A), kendini tekrar loop’a alır.
(B) de sistemde kendi........
© Açık Gazete
