menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Doğrusu

3 10
31.05.2025

Beynimiz en hızlı, 0-3 yaş arasındaki dönemde gelişir. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde çekirdek ailemiz başta olmak üzere çevremizden öğrendiğimiz bilgiler, sosyal etkileşimlerimiz ve kazandığımız tüm deneyimler gelişimimizi direkt olarak etkiler.
Sadece zihinsel ve fiziksel gelişimimiz değil; duygusal ve sosyal gelişim sürecimizin temeli de bu dönemde atılır. İleride nasıl bir yetişkin olabileceğimize dair ipuçları aslında küçüklük yıllarımızda saklıdır.

*

Peki, ben neden şimdi bu konudan bahsediyorum?

Sosyal medyada karşıma bir video çıktı. Belli ki “sevimli” ve “sempatik” olduğu düşünülerek paylaşılmış. Milyonlarca izlenme ve on binlerce kişiden de beğeni almış.
Videoda 2 yaşlarında bir kız çocuğu koridor boyunca neredeyse kendi boyuna yakın bir kediyi boğazından tutmuş; sürükleyerek ebeveynlerine doğru dengesiz adımlarla getiriyor. Kedi adeta kilitlenmiş, kendini salmış, gözleri panik halinde.
Kamerayla bu görüntüleri çeken “yetişkinler” ise ortadaki rahatsız edici durumun farkında bile değil! Belli ki onlara oldukça komik geliyor bu durum. Hatta büyük ihtimalle sorsanız kendilerini “hayvan sever” olarak tanımlarlar.
Halbuki kedi için hiç de komik bir durum değil bu. Uysal karakterli bir kedi olduğu için saldırmamış, ısırmamış, tırmalamaya kalkmamış çocuğu, ama pekala yapabilirdi de. Şimdi bu çocuk yarın başka bir kediye, köpeğe ya da arkadaşına aynı şekilde davransa ve bu kez olumsuz bir tepkiyle karşılaşsa suçlu kim olacak?

*

Bebekler bir hayvana nasıl yaklaşılması gerektiğini doğuştan bilemez. Canlı bir hayvanı oyuncağından ayırt edemez. Canının yanabileceğini, strese girebileceğini, korkabileceğini düşünemez. Ona bu bilginin doğrusu öğretecek olan ailesidir; çevresindeki yetişkinlerdir.
Ne demiştik en başta; yaşamımızın ilk yıllarında aldığımız temel........

© 9 Eylül Gazetesi