Kopuş
Öyle bir süreçten geçiyoruz ki, hemen her alanda boğazımıza kadar battığımızdan haberimiz yokmuş gibi, rezaletlere şaşıyor, ilk kez yaşıyormuşçasına dehşete kapılıyoruz. Birey ve toplum olarak aklımızı kaçırmadıysak, bunun iki adı vardır: ya korkunç bir belleksizlik ya da vahim bir körlük. Her gün birden çok lağımın patlayıp, hayatı mahvettiği bir ülkede yaşadığımızı görmemenin, bu kepazeliklere isyan etmemenin, yurttaş ve toplum olmanın hakkı, yetkisi ve sorumluluğu ile hesap sormamanın başka bir açıklaması olabilir mi? Öte yandan, bu skandalların failleri, destekçileri, yardım ve yatakçıları uzaydan mı geldi?
“İş bilenin, kılıç kuşananın. Benim memurum işini bilir. Bal tutan parmağını yalar. Ye kürküm ye. Çalıyor ama çalışıyor. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Fazla mal göz çıkarmaz. Su akarken küpünü doldur. Gelen ağam, giden paşam. Böyle gelmiş, böyle gider…” Bu sözleri, yalnızca bu talancı, soyguncu, sahtekâr taifesi mi........
© 9 Eylül Gazetesi
