menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsan neden yazar?

7 1
27.06.2025


Randevuyla, siparişle, teşekkür ve minnet beyanlarıyla, dereden odun kapmaya kalkışmalarla ama en çok da gerçeğin–gerçekliğin nerede başlayıp nerede bittiğinin buharlaştırılmasıyla yaşanan ve “naklen” izlenen tuhaf bir savaş belasından geçiyoruz.

Nicedir söyleyip yazdığımız ve hayli kaleme esin verdiğimiz “Neo Ortaçağ”, yeryüzünün kadim coğrafyalarını taş devrine döndürerek, insanlığı utandırmaya yemin etmişçesine hüküm sürüyor.

“Aktörlerinin ve aktrislerinin” bilgi, görgü, duruş raşitizmi; entelektüel açıdan vahim yoksunlukları, zavallı küstahlıkları ve nobranlıkları yalnızca yeryüzünün kötü bir dönemini değil, aynı zamanda bunları bu kadar yetki ve makamla donatan insanlığın ilkellik, çapsızlık ve aymazlık nöbetini de anlatıyor.
İnsan haliyle düşünmeden edemiyor: İnsanlığın göz yaşartıcı tarihini yazan bilime, sanata, felsefeye, buluşa ne oldu?
Bin kez yaşadığı kan banyoları, insanlığa hiç mi bir şey öğretmedi?
O övündüğü vicdana, ahlaka, estetik ve düşünsel kaygıyla ortaya koyduğu değerler manzumesine ne oldu?

Peygamberler, erenler, veliler, halifeler galerisi ve kutsal kitaplar, metinler........

© 9 Eylül Gazetesi