menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Beşiktaş’a taraftar transfer etmek lazım!

14 0
13.09.2025

Tutunduğum son dal da kırılmak üzere…

Çok korkuyorum düşeceğim diye.

O kadar çok şeyi kaybettik ki… Huzuru, aidiyet duygusunu, birlik olmayı, hoşgörüyü, sevgiyi…

Pespayelik hayatın her alanında hücrelerimize kadar nüfuz etti. Her şeyin içi boşaldı; tüm duygular sahte, tüm aidiyetlikler sahte.

Nasrettin Hoca’nın “Parayı veren düdüğü çalar” sözünde olduğu gibi, parayı verenin yanında, güçlü olanın yanındayız. Ama neden oraya ait olduğumuza dair hiçbir fikrimiz yok.

“Tutunduğum son dal da kırılmak üzere, korkuyorum” dedim ya, işte size o daldan bahsedeyim…

Herkesin ait olmaktan mutlu olduğu bir olgu vardır. Kimi bir siyasi partinin neferidir, kimi bir düşüncenin, kimi bir meslek birliğinin, kimi bir sendikanın… Ben de bir kültürün neferiyim.

Oğlunun adını Kartal koyacak kadar aidiyet duygusu hissettiğim Beşiktaş camiasının…

Peki neden Beşiktaşlı olmuştum? Neden bu kadar ayit hissediyorum kendimi? Neden çocuğumun adını bile bu camianın sembolü koyacak kadar adandım Beşiktaş’a?

Her takımın elbette kendine göre değerleri var, her takım taraftarının da nedenleri… Ben kendi adıma söyleyeyim: Bugün içi boşaltılmış da olsa “Beşiktaşçılık duruşu” diye bir duruş var. Ta kurulduğu yıllardan başlayan… Semt kültürü var, içinde tarih olan, içinde şeref olan, içinde birlik duygusu olan…

Ağaçlı yoldan hep beraber yürürken sadece bir slogan olarak “Omuz omuza” diye bağıran değil; her toplumsal olayda gerçekten omuz omuza veren bir topluluk…

Burada uzun uzadıya Beşiktaş güzellemesi yapmayacağım. Asıl meselem; Van depreminde çocuklara ısınsınlar diye atkı atan, onlara oyuncak atan ve bu yüzden ceza alan; “Yenilsen de yensen de taraftarız seninle” diyerek, iyi günde kötü günde takımını destekleyen taraftar profilinin değişmiş olması. Bu beni üzen…

Endüstriyel futbol elbette başarı odaklı. Ama biz sevinmek için sevmemiştik hani…

Beşiktaşı yağmurlu bir günde görmüştük üstündeki siyah-beyaz çubuklu formayla, bir anda tutulup âşık olmuştuk. Hayatın anlamıydı hani…

Sevdiğimiz kıza yazdığımız ilk şiir, Beşiktaş için gözümüzden yaş akarken sevgimizi........

© 12punto