menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyet, Ulus Devlet ve Yurttaşlık

16 1
10.10.2025

Devletlerin, ulusların, halkların tarihi, düz bir çizgi şeklinde ilerlemez. Hepsinde gelgitler vardır. İniş çıkışlar vardır. Yükselişler, gerileyişler vardır. Zaferler, mağlubiyetler vardır.

Milletlerin yaptıklarını ve yapamadıklarını, başardıklarını ve başaramadıklarını birbiriyle mukayese etmek, karşılaştırmak, kıyaslamak da her zaman doğru sonucu vermez. Hatta sıklıkla yanlış sonuçlar verir. Çünkü her milletin gelişim süreci farklıdır. Her millet; önüne çıkan engelleri aşarak, sorunları çözerek gelişir, ilerler. Hiçbir milletin tarihe çalım attığı, tarihin altından tünel kazdığı, tarihin üstünden sırıkla atladığı görülmemiştir. Her milletin kendi özgün şartları, tarihsel, siyasal, toplumsal, iktisadi, coğrafi, kültürel koşulları, deneyimleri, birikimleri farklıdır. O nedenle her milleti ve her devleti bu nesnel bakış açısıyla incelemek, yorumlamak, anlamak gerekir. Bu aklın, bilimin, mantığın olduğu kadar, vicdanın da gereğidir.

Türkiye Cumhuriyeti; savaş ve devrimle kurulmuş bir devlettir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik konusunda bu denli duyarlı, bu derece kıskanç olmasının sebeplerinden biri de bu kuruluş sürecidir. Savaş; emperyalizme karşı verilen bağımsızlık savaşıdır. Devrim; egemenlik ve aydınlanma devrimidir. Egemenliğin kökünü, kaynağını değiştiren; egemenliği gökten yere indiren, kişiden alıp millete veren, dini olmaktan çıkarıp dünyevileştiren bir devrimdir.

Siyaset biliminde kısa, yalın bir tanımla, Cumhuriyet için, monarşi olmayan rejimlerin ortak adıdır denir. Monarşide bir hanedan, babadan oğula geçen bir yönetim varken, Cumhuriyette bu yoktur. Fakat adında Cumhuriyet olan her devlet de, ideal anlamda Cumhuriyet değildir. Demokrasi de değildir. O nedenle Cumhuriyet deyince akla, hemen milli irade gelir. Çünkü Cumhuriyet; meşruiyeti milletten alır. Yasama ve yürütme gücünün kaynağı halktır. Yönetenlerin yönetme yetkisini, ilahi, dini olmayan bir kaynaktan aldıkları, daha açık ve ideal tanımıyla milletten aldıkları yönetim biçimidir.

Halk iradesi söz konusu ise eğer, halkın, halk tarafından, halk adına, halk için yönetimi anlaşılır. Cumhur sözcüğü, Arapça, halk, ahali, kalabalık demektir. Cumhuri ve Cumhurriye, millete, halka özgü........

© 12punto