Bağımsızlık yoksa milliyetçilik de yoktur, devrimcilik de
Geçtiğimiz ay, Cumhuriyet Bayramımızı kutladık. Bu ayın 10’unda da, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü andık, millet olarak. Anıtkabir’e, her yıl olduğu gibi, milyonlarca yurttaşımız akın etti, büyük öndere olan saygılarını, sevgilerini, özlemlerini sunmak için. Cumhuriyet coşkusu ve Atatürk’e olan saygı, sıklıkla vurguladığımız şu noktayı bir kez daha teyit etti: Rical-i devlet, Atatürk’le arasına mesafe koydukça, büyük önder, sine-i millette her yıl daha çok sahipleniliyor.
Son yıllarda Atatürk’e yönelik hakaretler de artıyor elbette, görüyoruz. Bu saldırılar, saldıranları daha da küçültmekten başka bir sonuç vermiyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, sadece din tacirleri, inanç hortumcuları değil, onların müttefiki olan etnik ayrılıkçılar, Türkiye’yi feodalizm üzerinden federalizme götürmek isteyen bölücüler değil, sözde solcular da saldırıyorlar. Bunlara FETÖ’nün solcuları diyoruz. Sosyalizmden geçiniyorlar, etnikçiliği Marksizm, mezhepçiliği komünizm, hemşericiliği sosyalizm zannediyorlar, biliyoruz. ABD’den, Avrupa Birliği’nden fon alanları da çoktur, görüyoruz. Barolarda, tabip odalarında, sendikalarda, akademide, medyada örgütlüdürler, gözlüyoruz. DEM Parti’den, olmadı CHP’den bir milletvekilliği kapmak için her türlü filmi çevirirler, izliyoruz.
Vurgulayalım, bağımsız bir devlet yoksa, egemen bir devlet yoksa, orada........© 12punto





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein