menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sadece bir saldırı değil! Algı, perdeleme, tehdit ve karanlık bir tasarım

11 10
06.05.2025

Türkiye, 4 Mayıs 2025 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik gerçekleştirilen saldırıyı konuşuyor.

Bu saldırı, sadece bireysel bir şiddet vakası değil; çok daha büyük bir planın parçası olarak görülmeli. Ana muhalefet liderine, böylesine kritik bir süreçte bu kadar kolay yaklaşılıp fiziki saldırıda bulunulabilmesi, sıradan bir güvenlik zafiyeti olarak açıklanamaz.

Kısa sürede ortaya çıktı ki saldırgan, kendi yakınlarını gözünü kırpmadan öldürmüş bir katil. Şimdi sormak gerekiyor: Bu denli vahşi bir geçmişe sahip biri, nasıl olur da elini kolunu sallayarak ana muhalefet liderine kadar yaklaşabilir?

Hangi mekanizma, böylesi bir suçluyu toplum içinde serbest dolaştırabiliyor? Ve daha da önemlisi: Bu kişiler neden hep kritik dönemeçlerde sahneye çıkıyor?

Bu sorular bizi karanlık bir yapının, bir tür sistemli operasyonun varlığına götürüyor.

İktidarın her defasında köşeye sıkıştığı, yolsuzlukların ayyuka çıktığı, toplumsal tepkilerin büyüdüğü anlarda bu tarz eylemlerin devreye girmesi tesadüfle açıklanamaz. Bu bir strateji. Tanıdık bir strateji. Tehdit, korkutma, değersizleştirme, itibarsızlaştırma ve ulaşılabilir kılma üzerine kurulu sistematik bir yöntem.

Amaç, sadece fiziksel saldırı değil.

Bu saldırılarla birlikte kamuoyunda “korumasız, güçsüz, aciz” bir muhalefet lideri imajı inşa edilmeye çalışılıyor.

Sokak ortasında tokatlanan bir muhalefet figürü, iktidarın algıyla kurduğu düzenin bir parçası haline getiriliyor.

Halkın zihnine “Bunlara dokunmak serbesttir” mesajı işleniyor. Güce odaklı, mağdur ve zayıf sevmez halka mesaj veriliyor.

"Ben buradayım" diye haykıran gerçekleri görmek için biraz geri çekilmek yeterli: AKP’nin içeride ve dışarıda artan başarısızlığı, İsrail ve ABD ile yaşanan tartışmalı ilişkiler, İsrail’le ticaretin sürdürülmesi, yeni açılım süreci, Abdullah Öcalan'a özgürlük sinyalleri, İmamoğlu ve ekibine yönelik hukuksuz operasyonlar, Kanal İstanbul ısrarı ve nihayetinde Kıbrıs’ta ortaya atılan çarpıcı........

© 12punto