menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cinci hoca ve toplumların büyülenmesi

18 1
20.10.2025

17.yüzyıla damga vuran isimlerden biri de, Osmanlı sarayında oldukça önemli bir ağırlığı olan bir cinciydi. Cinci deyince elektrikçi gibi bir meslekten mi bahsediyoruz bilmiyorum ama iş ticarete gelince satılığa çıkarılmayan bir “olgu” kalmıyor. Bu yanıyla cincilik de böyle bir meslek işte. En azından bunu meslek haline getirip, buradan servet elde edenler ortaya çıkmış. Yazımızın ilerleyen satırlarında siz de bu duruma yakından tanık olacaksınız diye düşünüyorum.

“Cinci Hoca” adıyla da bilinen bu kişinin tam adı Hüseyin b. Mehmed b. Eş-Şeyh Karabaş İbrahim Efendi'dir. Safranbolu’lu “Hüseyin Efendi”den bahsediyorum. Gelin bu yazıda onun hayat hikayesine doğru kısa bir yolculuk yapalım. Zira onu incelemek, insanın din ile kurduğu çıkar ilişkisinin nerelere uzanabileceğini görmek açısından da ibret verici olacaktır.

Hüseyin Efendi ilk dini eğitimini aynı zamanda vaiz olan dedesi ve akabinde babasından alır. Zaten "büyü” ile tanışması da bu yıllara denk gelir. Nitekim babası Şeyh Mehmet Çelebi ona efsun ve sihirle ilgili bilgiler öğretir.

Sonra yıllar geçer ve Hüseyin Efendi eğitimini sürdürmek üzere İstanbul’un yolunu tutar. Yer Süleymaniye medreselerinden biridir. Parlaktır Hüseyin Efendi, kısa sürede öğrenciler arasında adı duyulur. Öte yandan sihir ve efsunla uğraşmaya devam eder. İşte bu durum medresedeki diğer hocalar tarafından hoş karşılanmaz, o kadar ki Hüseyin Efendi büyücülüğü bir kazanç kapısına çevirmiştir. Onun için medresede artık barınamaz hale gelir. Onun açısından tehlike çanları çalmaya başlamıştır.

Peki, şimdi Hüseyin Efendi nereye gidecektir?

Sorunun cevabını o değil Saray verir. Medrese ne demek Hüseyin hoca artık sarayın gözdesi olacaktır. Buna sebep ise padişahın rahatsızlığıdır. Sultan İbrahim’in yaşadığı ruhsal hastalıklara çözüm bulunamayınca Kösem Sultan onu saraya davet eder. Namı diğer “Cinci Hoca” devletin en üst katındadır artık.

Diyanet Vakfı tarafından yayınlanan İslam Ansiklopedisi’ne göre sarayda öyle tesirli dualar okur ki, bu dualar Sultan İbrahim’i rahatlatır, iyi gelir ona. Hal böyle olunca devlet........

© 12punto