menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'Ne haddime demeden'

13 0
19.07.2025

Kafamda günlerdir dönüp duran bir soru var: Ben kimim ki müdahale edeyim?

Bir yetişkinin, hele de bir hukukçu ve felsefeci olarak bireysel özgürlüklere büyük değer veren birinin, başkalarının yaşam tercihlerine karışması ne kadar meşrudur? Birinin sigara içmesi —hangi hakla— benim müdahale alanıma girebilir? Her birey kendi yolunun yolcusu değil midir? Değil mi efendim? Bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler!

İşte tam bu noktada içimde başka bir ses yükseliyor. Daha kaygılı ve huzursuz bir ses:Evet, herkes kendi yolunun yolcusu ama ya o yollar daha baştan zehirlenmişse? Eğer o yolun kenarına daha çocuk yaşta sigara dumanı sinmişse, buna gerçekten “özgür irade” diyebilir miyiz?

Ben eski bir sigara bağımlısıyım. Yani bu tartışmaya dışarıdan değil, içerden, epey içeriden katılıyorum. Sigaranın insana sadece bedenini değil, kararlarını, gündelik enerjisini, hatta özgüvenini bile çaldığını bilenlerdenim. Tiryakilik, zamanla sadece bir alışkanlık değil, bir yaşam tarzı, bir kimlik haline geliyor. Bir yandan içmek istemiyor, bir yandan bırakamıyorsunuz. O tuhaf çelişkiyle geçen yıllar, insanın kendine karşı duyduğu güveni kemiriyor. Ve evet, sonunda bedeli sadece siz ödemiyorsunuz, etrafınızdakilere de ödetiyorsunuz.

İşin kişisel boyutu bir yana, toplumsal bir maliyeti de var. Türkiye gibi sosyal devlet ilkesini benimsemiş bir........

© 12punto