Tam üç yıl önce, ‘fıstık’ gibi maaşlı, primli, çok havalı bir genel müdürlük koltuğunu ardımda bırakırken, önümde hiçbir plan yoktu. 32 yıllık kurumsal hayatım boyunca ne TedX’te konuşma yapacağımı, ne bir girişim kuracağımı, ne de sivil toplum ve gençlerle bu kadar iç içe çalışacağımı hayal etmiştim. Hele ki, severek takip ettiğim Neoskola için 6 hafta sürecek, 25 bölümlük bir eğitim hazırlayacağım hiç aklıma gelmezdi. Ama hayat işte tam da böyle anlarda başlıyor.

Yapacak ne çok iş, birlikte üretilecek ne çok güzel insan varmış! Son 3 yılda yeni tanıştığım, konuştuğum ve paylaştığım ne çok arkadaşım oldu. Kurumsal hayattan gelen birikimin de bu yeni dünyada nasıl kıymetli olduğunu fark ettim. Ancak çoğumuz için ana sorun, kurumsalın büyülü dünyasından çıkınca ne yapacağımızı bilememek.

İnsan, çevresini sadece kendisine benzeyenlerle doldurunca, başka bir yol olduğunu göremiyor. Yani bir bakıma hepimizde “Buradan çıkış yok.” hissi hâkim oluyor. Önümüzde ilham alacağımız çok az örnek var. Ne bir kamp, ne bir topluluk, ne de cesaret verecek bir rehber…

Bizim ve yakın arkadaşlarımızın başındaki bu ortak sorunu konuşurken, ortağım Zeynep’le kurmak istediğimiz amaç ve iş netleşti İkimiz de cesur kararlar vermiş, büyük değişimlerin içinden geçmiş insanlardık. Deneyimimizi ve yöntemimizi paylaşmalıydık. Yeni yollar arayanlara ilham olmalıydık.

Yeni işlere ve yollara........

© 10 Haber