menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir gün mutlaka yargılanacak ve mahkum olacaklar

91 0
10.08.2025

Onları tanıyorsunuz. Muhaliflerini saf dışı bırakıyorlar. Medyayı susturuyorlar. Denetleyici kurumları ortadan kaldırıyor, bağımsız bürokratları işten atıyorlar. Yargıyı ele geçiriyorlar., Anayasa, yasalar yokmuş gibi davranıyorlar.

Geçen hafta mesela, El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele, emrivaki bir Anayasa değişikliği ile, başkanlık süresi önündeki sınırlamaları kaldırttı. Kendini seçtirdiği sürece, ömür boyu başkan olabilmesinin önünü açtı. Trump ise, geçen hafta, işsizlik rakamlarını beğenmediği için istatistik kurumunun başkanını işten attı. Cumhuriyetçiler daha çok temsilci çıkarsın diye, Texas eyaletinin haritasını değiştirmeye girişti. Kendisiyle yapılan bir söyleşinin tamamını yayınlamadığı için düşman olduğu CBS televizyonunun (ilgili programı tümüyle yayından kaldırtmakla ve 16 milyon dolar tazminat almakla yetinmeyip) ana şirketi Paramount’un, Skydance adlı bir başka medya deviyle birleşmesini “kolaylaştırdı” ve böylece tüm üst yönetimin değişmesini sağladı.

Bu tür haberler, haklı olarak, birçoğumuzun içini karartıyor. Sözünü ettiğimiz şeyler basit politik ayak oyunları değil. Birçoğu yasalara aykırı, anayasal suç. Bir kısmımız, bu “seçilmiş otokrat”ların soruşturulması ve yargılanması konusunda umudumuzu yitirdik.

Ama geçen hafta Kolombiya’da hepimizin yüreğine su serpecek öyle bir şey oldu ki, “hayırlısıyla tamamına ererse,” içimizdeki müzmin karamsarlara bile “neden olmasın” dedirtebilir…

2002-2010 yılları arasında Kolombiya’da Devlet Başkanı olarak hüküm süren Alvaro Uribe, geçen hafta, kendisini bir dönem Kolombiya’yı kana bulamış olan milis kuvvetleri ile ilişkilendiren bir tanığa rüşvet verdiği gerekçesiyle Kolombiya mahkemesi tarafından 12 yıl ev hapsi cezasına çarptırıldı. Cezanın kesinleşmesi için temyiz aşamasının geçilmesi gerekse de on yıl kadar önce hayal bile edilemeyecek böyle bir kararın alınmış olmasının, Uribe hakkında daha büyük suçlamaların yargı önüne gelmesinin, tanıkların konuşmasının, belgelerin ortaya çıkmasının önünü açacağı düşünülüyor.

Yirmi yılı aşkın bir süredir, Uribe neredeyse dokunulmaz görünüyordu. Başkanlığı 8 yıl sürmüş, sonrasında senatör olarak siyaset arenasının etkili bir figürü olmaya devam etmişti. Başkanlığı döneminde, milyarlarca dolarlık ABD askeri yardımıyla, “Kolombiya’yı teröre boğan ve kana bulayan” FARC-EN gerillalarını (Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri – Halk Ordusu) etkisiz hale getirdiği söyleniyor, bu “başarısı” ile övgüler alıyordu. Hatta, George W. Bush tarafından, kendisine, ABD Başkanlık Özgürlük Madalyası dahi verilmişti.

Tabii gerçek, bu çarpıtılmış başarı hikayesinden çok farklıydı. Birincisi, Uribe döneminde FARC’ın etkinliği azalmış olsa da kalıcı barış ve FARC’ın nihai olarak silah bırakması 2017 yılında gerçekleşmişti. Yani Uribe’nin Başkanlığı’nın (Anayasa gereği üçüncü kez seçilemediği için) sona ermesinden 7 yıl sonra… Babası FARC gerillaları tarafından öldürülmüş olan Uribe, başkanlıktan sonra, yeniden parlamentoya girip senatörlük yaparken, barış görüşmelerini engellemeye dahi çabalamıştı.

İkincisi, Uribe “terörle mücadele”de gayrı-nizami silahlı güçleri (sağcı paramiliter grupları) kullanmış, başkanlık döneminde, paramiliter gruplara yasal dayanak sağlayacak “Özel Güvenlik Güçleri” yasası çıkarmış ve bu güçlerin iktidar ile olan bağlantılarının soruşturulmasını sürekli baltalamıştı. Uribe döneminde, yüksek mahkeme, parlamento üyelerinin üçte biri hakkında (seçim sahtekarlıkları da dahil) paramiliter gruplarla işbirliği yaptıkları gerekçesiyle soruşturma açmıştı. Uribe, yargıçlara karşı şiddetli bir karalama kampanyası başlatmış ve istihbarat ajanlarını yargıçların ve bağımsız gazetecilerin peşine takmıştı.

Üçüncüsü, Uribe başkan olmadan önce, Antioquia eyaletinin valisiyken, o bölgedeki paramiliter gruplar ile Uribe’nin yakın ilişkisi olduğu........

© 10 Haber