menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail–İran savaşının gölgesinde Türkiye’nin gerçeklik sınavı

20 1
19.06.2025

İsrail’in saldırıları İran için yalnızca askeri değil sistemik bir yıkıma dönüşüyor. İsrail-İran savaşı Türkiye için yalnızca bölgesel bir kriz değil, iç barış ve diplomatik etkinlik bakımından bir uyanış çağrısı sayılmalı. (Şekil: AA)

İsrail’in İran’a 13 Haziran’da başlattığı hava harekâtı, sadece birkaç gün içinde klasik savaş tanımlarını aştı. Bu, konvansiyonel çatışmadan öte; altyapı yıkımı, istihbarat hâkimiyeti ve rejim hedefli sistematik bir yıpratma operasyonuydu. Füze atışlarının oluşturduğu denge algısının ötesinde, uluslararası analizler İran’ın hızla çözüldüğüne işaret ediyor.
Ancak bu savaşın en belirgin özelliği, etkisinin İran sınırlarını aşması. Türkiye, sadece coğrafi değil; enerji, güvenlik ve diplomasi düzeyinde de bu savaşın merkezine oldukça yakın. Dolayısıyla İsrail–İran savaşı, Türkiye’ye yalnızca askerî değil, yönetsel ve stratejik düzeyde ciddi sorular yöneltiyor.

İran hem askeri hem ideolojik olarak yalnız bir savaş yürütüyor. İsrail’in siber saldırılar, hava gücü ve derin istihbarat kapasitesiyle gerçekleştirdiği operasyonlar; rafinerilerden elektrik santrallerine, iletişim ağlarından nükleer tesislere kadar kritik altyapıyı hedef aldı.
Fardo gibi derin yeraltına inşa edilmiş nükleer zenginleştirme tesislerine yönelik saldırıların, yalnızca ABD’nin GBU-57 gibi gelişmiş mühimmatlarıyla mümkün olabileceği öne sürülüyor. BBC kaynaklı analizler, ABD’nin bu tür operasyonlar için teknik hazırlık yaptığına dikkat çekiyor.
İran’ın 1979 İslam Devrimi sonrası Şii mezhebi eksenli dış politika anlayışı, bölgesel nüfuz alanları yaratmak yerine uzun vadede yalnızlık getirdi. Bugün İran’ın yanında ne bir Arap ülkesi ne de stratejik olarak güvenilir bir müttefik bulunuyor.
Dahası, Mossad’ın İran yönetiminin içine kadar sızması, yalnızca istihbarat zafiyetini değil; rejimin çözülmeye yüz tuttuğunu da gösteriyor. Üst düzey yetkililere yönelik suikastlar, devlet aygıtında geri dönülmez bir çatlağa işaret ediyor.

İran, Türkiye’nin doğal gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 16–20’sini karşılayan kilit bir tedarikçi. Bu oran kış aylarında daha da kritik hale geliyor. Savaş ortamında boru........

© yetkinreport.com