Fidan, Brüksel’e giderken: AB Türkiye’yi aday mı görüyor, rakip mi?
AB Yüksek Temsilcisi Borrell 5 yıl aradan sonra Türkiye’yi gayrı resmi dışişleri bakanları toplantısına davet etti ama Fidan’ın toplantıya katılımı öncesinde verdiği mesajlar Ankara açısından olumlu değildi. AB Türkiye’yi aday üye olmaktan çok rakip gibi görüyor. Fotoğraf Eylül 2023 BM çalışmalarından.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlarının 29 Ağustos’taki gayrı resmî “Gymnich” toplantısına katılmasının hemen öncesinde AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Birliğin Türkiye’ye yönelik ortak düşüncesini nihayet açıkladı. AB’nin Türkiye’yi 5 yıl aradan sonra ilk kez davet edildiği toplantı öncesi Borrell’in verdiği mesaj Fidan’a pek de sıcak bir “Hoş geldin” mesajı değildi.
İspanya’nın Santander kentinde 25 Ağustos’ta düzenlenen “Quo Vadis Europa- Nereye Avrupa?” konferansında konuşan Borrell, “Kuzey Afrika’da artan Rus ve Türk etkisinin AB’nin bölgedeki ‘Akdeniz düzenini’ rayından çıkardığına” dikkat çekti. “Afrika’da olup bitenler konusunda endişelenmeliyiz. Brüksel’e ilk geldiğimde Libya’da Fransızlar ve İtalyanlar vardı. Her zaman uyum içinde değillerdi ama oradaydılar. Bugün ise Libya’da Avrupalı kalmadı, sadece Türkler ve Ruslar var” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: ”Libya kıyılarındaki üsler artık Avrupalılara değil, Türkiye ve Rusya’ya ait. Bu bizim öngördüğümüz Akdeniz düzeni değil”.
Bu birkaç cümle iki şeyi göstermektedir. Birincisi, AB’nin Türkiye’yi bir aday olarak değil, bir rakip olarak gördüğü ve en önemlisi bir Avrupa ülkesi olarak görmediğidir. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bu yana kötüleşti. Uzlaşma çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Birlik 2015 yazından 2016 baharına kadar büyük bir göçmen dalgası yaşarken, AB bu akışı durdurmak için Türkiye ile anlaştı. Müzakere edilen iki anlaşma yasadışı göçmen akışını kesti. Bunun karşılığında Türkiye de zaten bir süredir siyasi nedenlerle geriye giden ilişkilerini yeniden rayına oturtmak istiyordu.
Ana noktalar katılım sürecinin önündeki engellerin kaldırılması, Gümrük Birliği’nin modernleştirilmesi ve Türk vatandaşlarına vize muafiyeti sağlanmasının yanı sıra her düzeyde diyaloğun arttırılmasıydı. Sonuç olarak AB, Türkiye’de ikamet eden Suriyeliler için altı milyar avro sağladı ki bu aslında Brüksel için ucuz sayılırdı. AB, anlaşmanın kendisine düşen diğer kısımları yerine getirmemek için çeşitli nedenler buldu.
Bunun iki belirgin nedeni vardır.
Birincisi, Kıbrıs meselesidir. Bu sorun çözümsüz kaldığı........
© yetkinreport.com
visit website