Son PKK açılımı aslında yeni nesil bir silahsızlandırma projesi
DEM Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın PKK açılımına “silahsızlandırma” tanımını kullanması, DEM’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la buluşma öncesi ayrı anlam taşıyor. Bakırhan, diğer Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları (sağda) ile birlikte süreç hakkında konuşurken görülüyor.
Doğru adını kim koyacak diye bir süredir dikkatle izliyordum. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan koydu. Bakırhan’ın 8 Nisan günü DEM Meclis Grubuna hitabındaki şu cümle, iktidara sıradan bir öneri gibi görünse de sürecin gerçek adını bütün çıplaklığıyla içinde barındırıyordu: “Silahsızlandırma süreci özel bir yasayı gerekli kılmaktadır.”
Silahsızlandırma…
Daha da açık söylersek PKK’yı silahsızlandırma projesi.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024 TBMM açılış töreninde DEM Parti sıralarına yönelerek, sonra 22 Ekim’de İmralı Cezaevindeki PKK kurucu lideri Abdullah Öcalan’a çağrıda bulunarak başlattığı siyasi sürecin gerçek adı budur.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın epey bir süre Bahçeli’nin Öcalan’a “örgütüne silahları bırakıp kendisini lağvetmesini söyle” çağrısının toplumdaki nabzını ölçtükten sonra “Terörsüz Türkiye” şiarıyla sahiplendiği sürecin nihai amacının PKK’nın silahsızlandırılması olduğunu, hükümetle PKK arasında köprü görevini üstlenen DEM de kabul etmiş görünüyor.
Bunun bir anlamı da DEM’in artık bunun bir pazarlık süreci olmadığını sindirip en az insan kaybıyla sonuçlanması için adeta kitlesel enlemde “güven artırıcı önlemler” vitesine geçmiş olmasıdır.
Bakırhan’ın konuşmasından aktardığım cümleyi öncesi, sonrasıyla ele aldığımızda görünüm daha açık ortaya çıkıyor:
• “Toplumsal barışın önündeki engeller lafla değil somut, güven verici ve cesur adımlarla ortadan kaldırılmalıdır. “Dar bi xweziyê şîn nabe” diyor Kürtler. Yani, ağaç sadece temenni ederek yeşermez.
• “Tarihin bizi izlediği çok önemli bir kavşaktayız, 100 yıllık bir eşikteyiz. Türkiye’nin en temel meselesi tartışılıyor ama bir bekleme........© yetkinreport.com
