OHAL ile getirilen kayyım atama düzeni Anayasaya uygun değil
Belediyelere kayyım atanması, Olağanüstü Hal göneminde getirilen kayyım uygulamasının Anayasaya aykırılığını yeniden gündeme getirdi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Partiye el uzatmasının ve hatta örgütüne son vermesi halinde Öcalan’ın Meclis çatısı altında konuşabileceğini söylemesinin ardından önce Esenyurt belediye başkanı, bir süre sonra da Mardin, Batman ve Halfeti belediye başkanlarının haklarında terörle ilgili suçlarla ilgili olarak verilen mahkumiyet ve yapılan soruşturma nedenleriyle İçişleri bakanlığı tarafından görevden alınarak yerlerine vali ve kaymakam görevlendirildiği açıklandı. Ama uygulamanın Anayasaya uygunluğu pek tartılılmadı.
Seçilmiş belediye başkanlarını İçişleri Bakanının görevden alması ve yerlerine kayyım ataması yetkisi 5393 sayılı Belediye kanununun 45’inci maddesinin 2’nci fıkrasına dayanıyor. 45’inci maddenin 2’nci fıkrası: “[…] belediye başkanının … terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu görevinden yasaklanması … hallerinde 46’ncı maddedeki makamlarca [İçişleri bakanı veya valiler] belediye başkanı […] görevlendirilir” diyor. Gerekçelerindeki bilgilere göre görevden alma kararları bu madde ve fıkra hükümlerine göre alınmış ve kanuna uygundurlar.
Seçilmiş bir yerel yöneticinin yerine kaymakam veya vali sıfatını taşıyan bir kamu görevlisinin atanması demokratik değildir. Görevlendirmenin gerekçesi olan tutuklama kararı henüz yargılama yapılmadan ve bir soruşturması sırasında verilmiştir. Mahkûmiyet kararlarının kesinleşmiş olduğuna dair bir bilgi olmayıp, henüz istinaf ve temyize açıktır. Kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan hiç kimsenin suçlu ilan edilemeyeceğine dair temel hukuk ilkesi karşısında görevden alma kararları hukuk devleti ilkesine uyarlı değildir. Diğer bir deyişle görevlendirme kararları dayandıkları kanuna uygun olmakla beraber “demokrasi ve hukuk devleti” ilkelerine uyarlı değil.. O halde dayanılan kanun hükmünün anayasanın demokratik hukuk devleti ilkelerine aykırı bir durum olması gerekir. Bu yazımın konusu da söz konusu 2’nci fıkranın anayasaya uyarlığını irdelemektir.
Nitekim Türkiye Barolar Birliği (TBB), kayyım atamaları üzerine yaptığı basın açıklamasında OHAL KHK’sı ile getirilen bu fıkranın Anayasa’nın 127’nci maddesinin 4’üncü fıkrasına uyarsız olduğunu belirterek benzer bir konuda Anayasa Mahkemesinin 13 Haziran 1988 tarihinde verdiği 1987/22 Esas ve 1988/19 sayılı iptal kararını hatırlatarak söz konusu 2’inci fıkra hükmünün anayasaya aykırı olduğunu belirtiyor. Anayasa hukukçusu Tolga Şirin de X’teki makalesinde TBB’ni teyit ediyor ve meselenin diğer inceliklerine de dikkati çekiyor.
“Mahalli idareler” başlığını taşıyan Anayasa’nın 127’inci maddesi; 4’üncü fıkrasında: [belediyelerin] seçilmiş organlarının organlık sıfatını kaybetmelerinin yargı denetimi yolu ile olacağını, ancak görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında kovuşturma açılan organlarını ve üyelerini İçişleri Bakanı’nın geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar görevden uzaklaştırabileceğini düzenlemektedir. Anayasa 127’nci maddesi İçişleri bakanlığına sadece görevle ilgili suçları durumunda belediye başkanlarını ve meclis üyelerini görevden alma yetkisi vermekte; fakat adi veya terörle ilgili suçlar sebebi ile soruşturma veya kovuşturma açılması hallerini ayrık ve istisnai bir durum olarak öngörmemekte; bu hallerde İçişleri bakanlığına bu istisnai yetkiyi vermemektedir.
3 Temmuz 2005 tarihli 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 30’uncu, 40’ıncı ve 43’üncü maddelerine göre ilke olarak belediyelerin başkanları ve meclis üyeleri gibi seçilmiş organları İçişleri bakanının bildirimi üzerine Danıştay tarafından feshedilir. Belediye başkanı yerine yenisi veya vekili belediye meclisi tarafından ve meclis üyeleri arısından seçilir. Meclis çalışamaz hale gelmişse çalışır hale gelinceye kadar işlerini belediye encümeninin memur üyeleri yürütür.
Kanunun 45’inci maddesi belediyelerde seçilmiş organlarda yani belediye başkanları ve meclis üyeliklerinde bir boşalma olduğu takdirde yerlerinin nasıl doldurulacağını gösteriyor. Maddeye göre belediye başkanlığı boşaldığı durumda vali belediye meclisinin 10 gün içinde toplanmasını sağlar. Belediye meclisi, üyeleri arasından bir başkan veya başkan vekilini gizli oyla........
© yetkinreport.com
visit website