menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

BM Zirvesinden Beş Başlık, Türkiye’nin Sınamaları, NATO ve Avrupa

17 1
30.09.2025

BM’in Nev York’taki merkezini oluşturan binalar. Foto:https://commons.wikimedia.org/wiki/File:United_Nations_Headquarters_in_New_York_City,_view_from_Roosevelt_Island.jpg

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun bir üst düzey haftası daha geride kaldı. Eylül ayının üçüncü haftasında New York’ta geleneksel olarak cereyan eden diplomasi trafiğini yaşayanlar bilir: Devlet ve/veya Hükümet Başkanlarının uluslararası ve bölgesel konularda verdikleri temel mesajlar, Genel Kurul marjında düzenlenen çok taraflı ya da ikili toplantılar, yan etkinlikler, liderlerin basın toplantıları, düşünce kuruluşları ya da iş çevreleriyle buluşmaları küresel nabzı bir an için tutmanıza imkân vermekle birlikte, bu yoğun diplomasinin somut etkileri ve kalıcılığı sınırlıdır. Üst düzey heyetler New York’tan ayrıldığında bunu daha iyi hissedersiniz. Çok taraflı diplomasi rutin sessizliğine geri döner, kendi dayanıklılığını arttırmanın yollarını bulur. Gerçek sorunlara çözüm için hareketli bir haftanın rüzgârı yeterli değildir.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında bir heyetle katıldığımız 2000 Yılı BM Milenyum Zirvesinden bu yana çeyrek asır geçti. Uluslararası konularda umutlu bakışlar azaldı. Daha zor bir dünyada yaşıyoruz. Sınamalar çeşitlendi, karmaşık bir nitelik kazandı. Küresel ve bölgesel belirsizlikler arttı. Popülist liderler ağı genişledi. Demokrasi, insan hakları, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler zemini zayıfladı. BM umudun yeşerdiği zemin olmaktan uzak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında bir heyetle katıldığımız BM’nin 80’inci Genel Kurulu ile Beyaz Saray buluşması etrafında geçtiğimiz haftanın diplomasi açısından yaşananların öne çıkan yanları ne oldu, liderler düzeyinde verilen çarpıcı mesajlar hangileriydi, atılan anlamlı adımlar var mıydı? Son gelişmelere geniş bir çerçeveden bakmanın ve kısır döngü içerisinde kalmadan geleceğe yönelik genel nitelikle birkaç saptama yapmanın yararlı olabileceğine inanıyorum.

Bu çerçevede öne çıkan beş başlık var.

1. Türkiye-ABD İlişkileri

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beyaz Saray’da ABD Başkanı Trump ile görüşmesi, ayrıca Başkan Trump’ın önde gelen Müslüman ülke liderleriyle Gazze konusunu ele aldığı New York’taki toplantı birçok açıdan önem taşıdı. İki toplantıyı birlikte zikretmemin nedeni Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri salt ikili bir çerçeve kapsamında değil, küresel ve bölgesel boyuta yerleşen ve etki yaratabilen yönleriyle ele almanın önem taşımasından kaynaklanıyor. Rusya-Ukrayna Savaşından Avrupa Güvenlik Mimarisinin geleceğine, Orta Doğu’nun kaotik güncelinden Güney Kafkasya’nın yeni açılımlara fırsat sağlayan zeminine Türkiye’nin jeopolitik konumu günümüzde daha da çarpıcı bir nitelik kazandı. Küresel ve bölgesel zorlu........

© yetkinreport.com