FİLİSTİN NASIL BU HALE GELDİ?
Gazze bizi vicdana çağırıyor, içimizi allak bullak eden bir barbarlık karşısında yumruklarımızı sıkıyor, dilimizde öfke sözcükleri biriktiriyoruz. Ne çare ki sözlerimiz de öfkemiz de barbarı durdurmaya yetmiyor. Barbar, paramparça ettiği çocuk gövdelerinin üzerinden üstünlüğünün ve efendiliğinin tescil edilmesini istiyor. İnsanları topraksız bıraktı, şimdi toprağı insansız bırakmak istiyor. Sömürgecinin barbarca cürmü, diğer sömürgeci efendilerin sessizliğiyle tamamlanıyor.
Filistin topraklarına yağmur yerine bombalar yağıyor. Masum çocuklar ölüyor insanlık ölüyor. Dünya sessiz, dünya sağır ve dünya kör. Olan biten bu vahşeti dünya sadece izlemekle yetiniyor. İki satır kınama yazı ve demeçleri hepsi o kadar. Peki! Filistin nasıl bu hale geldi? Ne oldu da Filistin kendi topraklarında azınlık durumuna gelme yolunda ilerliyor?
Yıl 1837 Filistin nüfus sayımı yapılıyor, Filistin’de bulunan Yahudilerin toplam nüfusu dokuz bin olarak kayıtlara geçiyor. Filistinli Arapların, Yahudilere toprak satması ile bu rakam elli bine yükseliyor. Böylece 1882'de ikinci Yahudi yerleşimi kurulmuş oldu. 1908'de Yahudi nüfusu yüz binin üzerine çıkmıştı. Bu topraklar devlet tarafından satılmıyordu. Bizzat o bölgede yaşayan Arap şeyhlerin şahsi mallarıydı. Ederinin çok üstünde fiyatlara satmak için Filistinli Araplar adeta yarışıyordu. Halbuki Padişahın bu konuda açık emri vardır. Hiçbir Yahudi'ye toprak satılmayacaktır.
Her şeyin kılıfını uyduran Yahudiler, Alman kimliği ile İngiliz kimlikleri ile toprak satın alıyorlardı. Filistinli Arapların ise gözü doymak bilmiyordu. Yani öyle işgal ederek başlamadı her şey! Adamlar bastılar parayı aldılar toprakları. Demek ki neymiş, Vatanın her bir karışı kutsal imiş, kutsalı satar isen başına bunlar gelirmiş.
Osmanlı dönemi sonrası Filistin İngiliz himayesi altına girdi ve toprak satışı yasağı kalkınca Yahudiler satın........
© Yeşilgiresun
visit website